Maide Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Ebu Davud Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Maide Suresi
Ravi: İbnu Abbas
Hadisin Arapçası:
وعن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما قالَ: ]خَرَجَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى سَهْمٍ مَعَ تَمِيمٍ الدَّارِىِّ بنِ بَدَّا فمَاتَ السَّهْمِىُّ بِأَرْضٍ لَيْسَ بِهَا مُسْلِمٌ فَلَمَّا قَدِمُوا بِتَرِكَتِهِ فَقَدُوا جَاماً مِنْ فِضةٍ مَخُوَّصاً بِذَهَبٍ فَأحْلفَهما رسولُ اللّه # ثُمَّ وُجِدَ الجامُ بِمكَّةَ فَقَالُوا ابْتَعْنَاهُ مِنْ تَمِيمٍ الدَّارِىِّ وَعَدِىٍّ، فقَامَ رَجَُنِ مِنْ أوْلِيائِهِ فَحَلَفَا: لَشَهادَتُنَا أحَقُّ مِنْ شَهَادَتِهمَا، وَإنَّ الجَامَ لِصَاحِبِهمْ. قَالَ وَفِيهِمْ نَزَلتْ: يَا أيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا شَهَادَةُ بَيْنِكُمْ اŒية[. أخرجه البخارى وأبو داود والترمذى.»وَالجامُ« ا“ناء »وتَخْويِصُُهُ« أن تجعل عليه صفائح من ذهب كخوص النخل .
Hadisin Anlamı:
Benu Sehm’den bir kişi, Tecimüd’-Dari ve Adiy İbnu Bedda ile birlikte yola çıktı. Es-Sehmi, hiç Müslüman bulunmayan bir yerde vefat etti. Terikesini Temin ve Adiyy getirdiler. Ancak (Sehmi’nin yakınları vasiyette adı geçen) gümüş işlemeli bir kabı (teslim edilen mallar arasında) bulamadılar. (Şikayet üzerine) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu hususta ikisine (Temin ve Adiyy’e) yemin ettirdi. Sonra kap Mekke’de bulundu. Kabın yanlarında bulunduğu kişiler: “Biz bunu Temin ve Adiyy’den aldık” diye yemin ettiler. Sehmi’nin yakınlarından iki kişi de kalkıp Allah’a yemin ederek: “Bizim şahitliğimiz o ikisinin şehadetinden daha doğrudur, kap da arkadaşımıza aittir” dediler. İbnu Abbas der ki şu ayet bunlar hakkında nazil oldu: “Ey iman edenler! Ölüm birinize geldiği zaman vasiyet ederken içinizden iki adil kimseyi, şayet yoklukta olup başınıza da ölüm musibeti gelmişse, namazdan sonra alıkoyacağınız, -şüpheleniyorsanız, “Akraba bile olsa yeminle hiçbir değeri değiştirmeyeceğiz, Allah’ın şahidliğini gizlemiyeceğiz, yoksa şüphesiz günahkarlardan oluruz” diye yemin eden- sizden olmayan iki kişiyi şahid tutun. Eğer bu şahidlerin günah işlemiş oldukları ortaya çıkarsa ölene kadar yakın hak sahibi diğer kişi bunların yerine geçer ve “bizim şahidliğimiz ikisininkinden de daha doğrudur, biz aşırı gitmedik, yoksa şüphesiz zulmedenlerden oluruz” diye Allah’a yemin ederler. Bu, şahitliği gerektiği gibi yapmalarını veya yeminlerinden sonra yeminlerin kabul edilmesinden korkmalarını daha iyi sağlar. Allah’tan sakının, dinleyin, Allah fasık kimselere yol göstermez” (Maide, 106-108)
Kaynak: Buhari, Vesaya 35, Tirmizi, Tefsir, Maide (3062), Ebu Davud, Akdiye 19, (3606)