Hadis Arapça TürkçeSüneni Ebu Davud HadisleriSüneni İbn Mace HadisleriSüneni Nesai Hadisleri

Haddlerde Şefaat Ve Müsamaha Hakkında ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Nesai Ebu Davud İbni Mace

Başlık: HUDUD (SINIRLAR) BÖLÜMÜ

Konu: Haddlerde Şefaat Ve Müsamaha Hakkında
Ravi: Ebu Ümame İbnu Sehl İbni Huneyf
Hadisin Arapçası:

وعن أبى أمامة بن سهل بن حنيف عن بعض أصحاب رسول اللّه # من ا‘نصار قال: ]اشْتَكى رَجُلٌ مِنَ ا‘نصَارِ حَتَّى أُضْنِىَ، فَعَادَ جِلْدَةً عَلى عَظْمٍ، فَدَخَلَتْ عَلَيْهِ جَارِيَةٌ لِبَعْضِهِمْ فَهَشَّ)ـ1( لََهَا فَوَقَعَ عَلَيْهَا، فَدَخَلَ عَلَيْهِ رِجَالٌ مِنْ قَوْمِهِ يَعُودُونَهُ، فَأخْبَرَهُمْ بِذلِكَ، وقَالَ: اسْتَفْتُوا لِى رسول اللّه # فإنِّى وَقَعْتُ عَلَى جَارِيَةٍ دَخَلَتْ عَلَىَّ، فَذَكَرُوا ذلِكَ لِرَسُولِ اللّهِ #، وَقَالُوا مَا رَأيْنَا بِأحَدٍ مِنَ الضُّرِّ مِثْلَ الَّذِى هُوَ بِهِ، وَلَوْ حَمَلْنَاهُ إلَيْكَ لَتَفَسَّخَتْ عِظَامُهُ، مَاهُوَ إَّ جِلْدٌ عَلى عَظْمٍ، فَأمَرَ رسولُ اللّه # أنْ يَأخُذُوا لَهُ مِائَةَ شِمْرَاخٍ)ـ2( فَيَضْرِبُوهُ بِهَا ضَرْبَةً وَاحِدَةً[. أخرجه أبو داود والنسائى. ______________ )ـ1( أي ارتاح وخفَّ، وفي القاموس: الهشاشة والهشاش: ارتياح والخفة والنشاط.)ـ2( الغصن من العثكال الذي يكون عليه التمر.

Hadisin Anlamı:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın Ensari bazı sahabelerinden naklen anlatıyor: “Ensar’dan bir adam hastalandı ve çöktü, öyleki bir kemik bir deriye döndü. Bir ara Ashab’dan birine ait bir cariye hastanın yanına girmişti. Adam, ona müncezib oldu ve temasta bulundu. Bu sırada, kavminden kendisine geçmiş olsun ziyaretine gelenler oldu. Yaptığı işi onlara haber verdi ve: “Benim için Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e sorun, ben yanıma giren bir cariyeye temasta bulundum” dedi. Durumu Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e anlattılar ve ilaveten: “Hiç kimsede hastalığın bu derece şiddetlisini de görmedik. Adamı sana getirmeye kalksak kemikleri kırılıp dağılacaktır, bir kemik bir deriden başka bir şey değil!” dediler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Yüz tane hurma çubuğu alın, (bunları tek bir sopa halinde bağlayıp) adama bir kere vurun!” diye emretti.

Kaynak: Ebu Davud, Hudud 34, (4472), Nesai, Hudut 22, (8, 242), İbnu Mace, Hudud, 18, (2574)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu