Bakara Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi İbni Mace
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Bakara Suresi
Ravi: Bera
Hadisin Arapçası:
وعن البراء رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ. في قوله تعالى: ]وََ تَيَمَّمُوا الخَبِيثَ منْهُ تَُنْفِقُونَ نَزَلتْ فِينَا مَعْشَر ا‘نْصَارِ. كُنَّا أصْحَابَ نَخْلٍ فَكَانَ الرَّجُلُ يَأتِى مِنْ نَخْلِهِ عَلَى قَدْرِ كَثْرَتِهِ وَقلَّتِهِ فَكانَ الرَّجُلُ يَأتِى بِالْقِنْو والْقِنْوِين فَيُعَلقُهُ في المسجدِ، وكَانَ أهلُ الصُّفَّةِ لَيْسَ لَهُمْ طَعامٌ فَكانَ أحَدُهُمْ إذَا جَاعَ أتَى القِنْوَ فَضَرَبَهُ بِعَصَاهُ فَسَقَطَ البُسْرُ والتَّمْرُ فَيأكُلُ، وَكَانَ ناسٌ مِمَّنْ َ يَرْغَبُ في الْخَيْرِ يأتِى الرَّجُلُ بِالْقِنْو فيهِ الشِّيصُ وَالحَشَفُ وَبِالْقِنْوِ قَدِ انكَسَرَ فَيُعَلِّقُهُ. فأنزَلَ اللّهُ تعالى: يَا أيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أنْفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمّا أخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ ا‘رْضِ وََ تَيَمَّمَوا الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ وَلَسْتُمْ بِآخِذِيهِ إَّ أنْ تُغْمِضُوا فِيهِ وَاعْلَمُوا أنَّ اللّهَ غَنِىٌّ حَمِيدٌ، قالَ: لَوْ أنَّ أحَدَكُمْ أهْدِىَ إلَيْهِ مِثْلُ مَا أعْطَى لَمْ يَأخُذْهُ إَّ عَلَى إغْمَاضٍ وَحَيَاءٍ. قالَ: فَكُنَّا بَعْدَ ذلِكَ يَأتِى أحَدُنَا بِصَالِحِ ما عِنْدَهُ[. أخرجه الترمذى وصححه.»الشيص« نوع ردئ من التمر كالحشف ونحوه، وقد يكون فيه نوى .
Hadisin Anlamı:
İğrenmeden alamayacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın.. (Bakara, 267) mealindeki ayet biz ensar hakkında indi dedi ve anlattı: “Biz hurma yetiştiren kimselerdik. Herkes, hurmasından az veya çok oluşuna göre tasadduk ederdi. Bu cümleden olarak, kişi bir iki hurma salkımı getirir onu mescide asardı. Mescidde kalan Ehl-i Suffa’nın yiyeceği yoktu. Bunlardan biri acıktığı zaman, salkıma gelir, sopasıyla vurur, ondan bir miktar hurma düşürür ve yeredi. Hayrı düşünmeyenlerden bazıları, içerisinde kalitesiz hurmaların çokça bulunduğu salkımlardan, bazıları kırık adi salkımlardan getirip asıyordu. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: “Ey iman edenler: Kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan sarfedin, iğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın. Allah’ın müstağni ve övülmeye layık olduğunu bilin.” Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayeti şöyle açıkladılar: “Sizden biri, sadaka olarak verdiği şeyin benzeri, kendisine verildiği takdirde onu istemeye istemeye, utanarak alacağı şeyden almamasına dikkat etsin.” İbnu Abbas der ki: “Bundan sonra hepimiz, sahib olduğumuz şeylerin iyilerinden verir olduk.” Hadisi, Tirmizi rivayet eder ve sahih olduğunu belirtir (Tefsir, (2990). Hadisi ibnu Mace, Zekat’ın 19, (1822)babında kaydeder.
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, 2990, İbnu Mace, Zekat 19, (1822)