Sahihi Müslim Hadisleri

Bakara Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim

Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR

Konu: Bakara Suresi
Ravi: Ebu Hüreyre
Hadisin Arapçası:

وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]لمَّا نَزلَ قولُهُ تعالى: وإن تُبْدُوا مَا في أنفُسِكُمْ أوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُمْ بِهِ اللّهُ. اŒية اشْتَدَّ ذلكَ عَلَى الصَّحَابَةِ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُم فأتَوْا رَسُولُ اللّهِ # وَبَرَكُوا عَلَى الرُّكَبِ وَقَالُوا: ىا رسُولَ اللّهِ كُلِّفنا مِنَ ا‘عْمَالِ مَا نُطيقُ: الصةَ، والصِّيَامَ، وَالْجِهَادَ، والصَّدَقةَ؛ وقَدْ أنَزَلَ اللّهُ تعالى عَلَيْكَ هذِهِ اŒية ما نُطيقُهَا. فقالَ رسولُ اللّهِ #: أتُريدُونَ أنْ تَقُولُوا كَما قَالَ أهلُ الكتَابَيْنِ مِنْ قَبْلِكُمْ: سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا؟ بَلْ قُولُوا سَمِعْنَا وَأطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وإلَيْكَ الْمَصِيرُ. فلمَا اقْتَرَأها الْقَوْمُ وَدَلَّتْ بِهَا ألسِنَتُهُمْ أنزلَ اللّهُ تعالى في أثَرِها: آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إلَيْهِ مِنْ رَبِّهِ وَالْمُؤمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللّهِ وَمََئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ ورُسُلِهِ َ نُفَرِّقُ بَيْنَ أحَدٍ مِنْ رُسلِهِ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَأطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإلَيْكَ الْمصِيرُ. فلما فعَلوا ذلِكَ نَسَخَها اللّهُ تعالى فأنزَلَ: َ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفساً إَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيها ما اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا َتُؤَاخِذْنا إنْ نَسِينا أوْ أخْطَأنَا. قالَ نَعَمْ: رَبَّنَا وََ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إصراً كَما حَمَلتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِنَا. قَالَ نعم: رَبَّنَا وََ تَحمِلْنَا مَاَ طاقَةَ لَنَا بِهِ. قَال نَعم: واعفُ عَنَّا واغفِرْ لَنَا وارْحَمْنَا أنتَ مَونَا فانصُرنَا عَلى القَوْمِ الكَافِرينَ. قالَ نعم[. أخرجه مسلم .

Hadisin Anlamı:

Cenab-ı Hakk’ın şu mealdeki sözü nazil olunca: “İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker ve dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder…” (Bakara, 284) bu ihbar Sahabe Radıyallahu Anh’ye çok ağır geldi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldiler, diz çöküp oturdular ve dediler ki: “Ey Allah’ın elçisi, bize yapabileceğimiz işler emredildi: Namaz, oruç, cihad ve sadaka, bunları yapıyoruz. Ama Cenab-ı Hakk sana şu ayeti inzal buyurdu. Onu yerine getirmemiz mümkün değil.” Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara: “Yani sizler de sizden önceki Yahudi ve Hıristiyanlar gibi “dinledik ama itaat etmiyoruz” mu demek istiyorsunuz? Hayır öyle değil şöyle deyin: “İşittik itaat ettik. Ey Rabbimiz affını dileriz, dönüş sanadır.” Ce-maat bunu okuyup, dilleri ona alışınca, bir müddet sonra Cenab-ı Hakk şu vahyi inzal buyurdu: “Peygamber ve inananlar, O’na Rabbi’nden indirilene inandı. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı. Peygamberleri arasında hiçbirini ayırdetmeyiz, işittik, itaat ettik, Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş sanadır” dediler (Bakara 285). Ashab bunu yapınca Allah, önceki ayeti neshetti ve şu ayeti inzal buyurdu: “Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler, kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. (Resululah bu duayı yapınca Allah Teala hazretleri: Pekala, yaptım buyurmuştur). Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! (Allah Teala hazretleri: Pekiyi, buyurmuştur). Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmiyeceği şeyi taşıtma (Rabb Teala hazretleri: Pekiyi, dedi). Bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et (Rabb Teala buna da Pekiyi demiştir).

Kaynak: Müslim, İman 199, (125)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu