Muvatta İmam Malik HadisleriSahihi Buhari Buhari HadisleriSahihi Müslim HadisleriSüneni Ebu Davud HadisleriSüneni Nesai HadisleriSüneni Tirmizi Hadisleri

Bakara Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Nesai Ebu Davud Tirmizi Malik

Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR

Konu: Bakara Suresi
Ravi: Urve İbnu Zübeyr
Hadisin Arapçası:

وعن عروة بن الزبير قال: ]سَألْتُ عَائِشَةَ رَضِىَ اللّهُ عَنْها عَنْ قَوْلِهِ تَعَالى إنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فََ جُنَاحَ عَلَيْهِ أنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا، قُلْتُ: فَوَاللّهِ مَا َعلى أَحَدٍ جُنَاحٌ أنْ َ يَطَّوَّفَ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَقَالَتْ: بِئْسَ مَا قُلْتَ ياَ ابْنَ أُخْتِى! إنَّ هذِهِ لَوْ كَانَتْ عَلَى مَا أوَّلْتَهَا كَانَتْ َ جُنَاحَ عَلَيْهِ أنْ َ يَطَّوَّفَ بِهِمَا وَلَكِنَّهَا أُنْزِلَتْ في ا‘نْصَارِ كَانُوا قَبْلَ أنْ يُسْلِمُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ الطّاغِيَةِ الَّتِى كَانُوا يَعْبُدُونَهَا عِنْدَ المُشَلّلِ. وَكَانَ مَنْ أهَلَّ لَهَا يَتَحَرَّجُ أنْ يَطُوفَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ. فَأنْزَلَ اللّهُ تعالى: إنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللّهِ اŒية، قالت عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها؛ وَقَدسَنَّ رسُولُ اللّهِ # الطّوَافَ بَيْنَهُمَا، فَلَيْسَ ‘حَدٍ أنْ يَتْرُكَهُ. قال الزهرى: فأخبرتُ أبَا بَكْرِ بنَ عَبْدِ الرَّحْمنِ فقالَ: إنَّ هذَا الْعِلْمَ مَا كُنْتُ سَمِعْتُهُ، وَلَقَدْ سَمِعْتُ رجَاً مِنْ أهْلِ الْعِلْمِ يَذْكُرُونَ أنَّ النَّاسَ إَّ مَنْ ذَكَرَتْ عَائِشَةُ رَضِىَ اللّهُ عَنْها مِمَّنْ كَانَ يُهِلُّ لِمَنَاةَ كَانُوا يَطُوفُونَ كُلُّهمْ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ، فلمّا ذَكَرَ اللّهُ تعالى الطّوَافَ بالبيتِ ولمْ يَذْكُرِ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ في الْقُرآنِ قَالُوا يا رَسُولُ اللّهِ كنَّا نَطُوفُ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةَ، وَإنّ اللّهَ تعالى أنزلَ الطّوافَ بالبَيْتِ ولَمْ يَذْكُرِ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ، فَهَلْ َعَلَيْنَا مَنْ حَرجٍ أنْ َ نَطُوفَ بالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ؟ فَأنزَلَ اللّهُ تعالى إنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فََ جُنَاحَ عَلَيْهِ أنْ يَطّوّفَ بِهِمَا قال أبو بكر فأسمعُ هذهِ اŒيةَ نَزَلتْ في الْفَريقينِ كِلَيْهِمَا، في الذينَ كانُوا يَتَحَرّجُونَ أنْ يطُوفُوا في الجاهِليةِ بالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ، والَّذِينََ كانُوا يَطُوفُونَ ثُمَّ تَحَرَّجُوا أنْ يَطُوفُوا بِهِمَا في ا“سْمِ مِنْ أجْلِ أنَّ اللّهَ تعالى أمَرَ بالطّوَافِ بالبيْتِ ولَمْ يَذْكُرِ الصَّفَا حتَّى ذَكَرَ ذلكَ بَعْدَ مَا ذَكَرَ الطّوَافَ بالبيتِ[. أخرجه الستة .

Hadisin Anlamı:

Hazreti Aişe Radıyallahu Anh’ye şu (mealdeki) ayet hakkında sordum: “Şüphesiz ki Safa ile Merve Allah’ın şeairlerindendir. Kim Kabe’yi hacceder veya ümre yaparsa, bu ikisini de tavaf etmesinde bir beis yoktur.” (Bakara, 158). Dedim ki: “Kasem olsun (ayetten) Safa ve Merve’yi tavaf etmeyenlere de bir günah yoktur (manası çıkmaktadır). “Bana dedi ki: Ey kızkardeşimoğlu söylediğin ne kadar çirkin! Ayetin, senin te’vil ettiğin manada olması için, “onları tavaf etmeyene herhangi bir günah terettüp etmez” şeklinde olmalıydı. Halbuki ayet Ensar hakkında inmiştir. Bunlar Müslüman olmazdan önce, Müşellel’deki azgın Menat’a tapınıyorlar, ona telbiye getiriyorlardı. Menat’a telbiye getirenler, Safa ile Merve arasında tavaf etmekten çekiniyorlardı. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk: “Safa ve Merve Allah’ın şeairindendir…” ayetini indirdi. Aişe Radıyallahu Anh şunu da söyledi: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Safa ile Merve arasında tavafta bulunmayı sünnet kıldı. Bunu terketmek kimseye caiz olmaz.” Zühri der ki: Ebu Bekr İbnu Abdi’r-Rahman’a bu hadisi haber verdim. Bana şunu söyledi: “Ben bu bilgiyi (hadisi) duymamıştım. Ben alimlerden bazılarını dinledim şöyle diyorlardı: “Hazreti Aişe’nin Menat için telbiye getirenlerden haber verdikleri dışında kalan halkın tamamı Safa ve Merve’yi tavaf ediyorlardı. Ne zaman ki Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de tavafından bahsedip Safa ve Merve’den söz etmeyince: “Ey Allah’ın Resulü! Biz Safa ve Merve’yi tavaf ediyorduk. Halbuki Cenab-ı Hakk Kabe’nin tavafını emrediyor, Safa ve Merve’den bahsetmiyor, Safa ve Merve’yi tavaf etmemizde bize bir mahzur var mı?” dediler. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk: “Safa ve Merve Allah’ın şeairindendir. Öyle ise kim Beytullah’a hac yapar veya ümre ziyaretinde bulunursa Safa ve Merve’yi de tavaf etmesinde bir günah yoktur” ayetini indirdi. Ebu Bekr İbnu Abdirrahman der ki: “Ben bu ayetin, (yukarda zikredilen) her iki grub hakkında da inmiş olduğunu görüyorum. Yani, hem cahiliye devrinde Safa ve Merve’yi tavaftan çekinenler hakkında inmiştir, hem de öncekileri tavaf ettikleri halde. İslam’dan sonra -Allah’ın Kabe’yi tavaf etmeyi emretmiş olmasına rağmen Safa ve Merve’yi zikretmemiş olması sebebiyle- bunları tavaftan çekinenler hakkında inmiştir. Safa ve Merve’nin de (Kur’an’da) zikri Kabe’yi tavaf emrinden sonra gelmiştir.

Kaynak: Buhari, Hacc 79, Umre 10, Tefsir, Bakara 21, Müslim, Hac, 260-263 (1277), Ebu Davud, Menasik 56, (3901), Tirmizi, Tefsir, Bakara (2969), Nesai, Menasik 168, (5, 238-239), Muvatta, Hacc 129, (1, 373)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu