Hadis Arapça TürkçeSahihi Buhari Buhari HadisleriSahihi Müslim HadisleriSüneni Ebu Davud HadisleriSüneni Nesai Hadisleri

Sahabe Ve Tabiin Arasında Çıkan Kavga Ve İhtilaflar ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Nesai Ebu Davud

Başlık: FİTNELER HEVALAR VE İHTİLAFLAR BÖLÜMÜ

Konu: Sahabe Ve Tabiin Arasında Çıkan Kavga Ve İhtilaflar
Ravi: Süveyd İbnu Gafele
Hadisin Arapçası:

وعن سويد بن غفلة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ عَلِيٌّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه: إذَا حَدَّثْتُكُمْ عَنْ رَسُولِ اللّهِ # حَدِيثاً، فَوَاللّهِ ‘نْ أخِرَّ مِنَ السَّمَاءِ أحَبُّ الىَّ مِنْ أقُولَ عَلَيْهِ مَا لَمْ يَقُلْ، وَإذَا حَدَّثْتُكُمْ فِيمَا بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ فإنَّ الْحَرْبَ خِدْعَةٌ، وَإنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللّهِ # يَقُولُ: سَيَخْرُجُ قَوْمٌ في أخِرِ الزَّمَانِ حُدَثَاءُ ا‘سْنَانِ سُفَهَاءُ ا‘حَْمِ، يَقُولُونَ مِنْ خَيْرِ قَوْلِ الْبَرِيَّةِ، يَقْرَأوُنَ الْقُرآنَ، َ يُجَاوِزُ إيمَانُهُمْ حَنَاجِرَهُمْ، يَمْرُقُونَ مِنْ الدّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنْ الرَّمِيَّةِ، فأيْنَمَا لَقِيتُمُوهُمْ فَاقْتُلُوهُمْ فإنَّ في قَتْلِهِمْ أجْراً لِمَنْ قَتَلَهُمْ عِنْدَ اللّهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ[. أخرجه الخمسة إ الترمذي.»حُدَثَاءُ ا‘سْنَانُ« أى شباب لم يكبروا حتى يعرفوا الحق.»سُفَهَاءُ ا‘حَْمِ« السفه الخفة في العقل والجهل.»ا‘حمُ« العقول .

Hadisin Anlamı:

Ali Radıyallahu Anh dedi ki: “Ben size Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’dan bir hadis söyleyince, Allah’a yemin olsun Aleyhisselatu vesselam’ın söylemediği bir şeyi söylemektense gökten atılmayı tercih ederim. Ancak benimle sizin aranızda cereyan eden şeyler hakkında konusunca, bilesiniz harp hiledir. Zira ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın şöyle söylediğini işittim: “Ahir zamanda yaşça küçük, akılca kıt birtakım gençler çıkacak. Yaratılmışın en hayırlısının sözünü söylerler, Kur’an’ı okurlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkarlar. Onlara nerede rastlarsanız onları gebertin. Zira, onları öldürene, kıyamet günü, Allah’ın vereceği ücret var.”

Kaynak: Buhari, Fezailu’l-Kur’an 36, Menakıb 25, İstitabe 6, Müslim, Zekat 154, (1066), Ebu Davud, Sünnet 31, (4767), Nesai, Tahrim 26, (7, 119)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu