Mirasın Ahkamı Ve Varisler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Malik
Başlık: MİRAS BÖLÜMÜ
Konu: Mirasın Ahkamı Ve Varisler
Ravi: Muaviye
Hadisin Arapçası:
وعن معاوية رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّّهُ كَتَبَ الى زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ يَسْألُهُ عَنْ الجَدِّ. فَكَتَبَ إلَيْهِ: كَتَبْتَ تَسْألُنِى عَنِ الجَدِّ، واللّهُ أعْلَمُ. فإنْ ذلِكَ مِمَّا لَمْ يَكُنْ يَقْضِى فيهِ إَّ ا‘ُمَراءُ، يَعْنِى الْخلفاءُ، وقَدْ حَضَرْتُ الْخَلِيفَتَيْنِ قَبْلَكَ يُعْطِيَانِهِ النِّصْفَ مَعَ ا‘خِ الْوَاحِدِ، وَالثُّلُثَ مَعَ ا“ثْنَيْنِ فَصَاعِداً، َ يَنْقُصُ مِنَ الثُّلُثِ وَإنْ كَثُرَ ا“خْوَةُ[. أخرجه مالك .
Hadisin Anlamı:
Anlattığına göre, kendisine dedenin miras payından soran Zeyd İbnu Sabite şöyle yazmıştır: “Bana yazarak dededen soruyorsun. Doğruyu Allah bilir. Bu mesele, ancak umeranın -yani halifelerin- hükmedeceği meselelerden biridir. Ben sizden önce iki halifeyi gördüm. Onlar ölenin tek bir kardeşi ile verasete iştirak eden dedeye malın yarısını veriyorlardı, iki ve daha fazla kardeş olması halinde üçte bir veriyorlardı. Erkek kardeşler çok da olsa dedenin payı üçte birden aşağı düşmezdi.”
Kaynak: Muvatta, Feraiz 1, (2, 610)