Uğursuzluk Ve Fal Hakkında ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud
Başlık: UĞURSUZLUK VE FAL BÖLÜMÜ
Konu: Uğursuzluk Ve Fal Hakkında
Ravi: Büreyde
Hadisin Arapçası:
عن بريدة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]كَانَ رَسُولُ اللّهِ # َ يَتَطَيَّرُ مِنْ شَىْءٍ، وَكَانَ إذَا بَعَثَ عَامًِ سَألَ عَنِ اسْمِهِ، فَإنْ أعْجَبَهُ فَرِحَ بِهِ، وَرُؤِىَ بِشْرُ ذلِكَ فِى وَجْهِهِ وَإنْ كَرِهَ اسْمَهُ رُؤِىَ ذلِكَ فِي وَجْهِهِ. فَإذَا دَخَلَ قَرْيَةً سَألَ عَنِ اسْمِهَا، فَإنْ أعْجَبَهُ فَرِحَ بِهَا، وَإنْ كَرِهَهُ عُرِفَ ذلِكَ فى وَجْهِهِ[. أخرجه أبو داود .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (halkın uğursuzluk çıkardığı) hiç bir şeyden uğursuzluk çıkarmazdı. Bir memur göndereceği zaman ismini sorardı, hoşuna giderse sevinirdi ve hatta bunun neşesi yüzünde görülürdü. İsimden hoşlanmazsa bu da yüzünden belli olurdu. Bir köye girecek olsa onun da ismini sorardı, hoşuna giderse sevinirdi, hoşlanmazsa, bu yüzünden okunurdu.
Kaynak: Ebu Davud, Tıbb 24, (3920)