İstihare Namazı ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Nesai Ebu Davud Tirmizi İbni Mace
Başlık: NAMAZ BÖLÜMÜ
Konu: İstihare Namazı
Ravi: Cabir
Hadisin Arapçası:
عن جابر رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال : ]كَانَ رَسولُ اللّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُعَلِّمُناَ اسْتِخَارةَ فِي ا‘ُمُورِ كُلِّهَا كَمَا يُعَلِّمُنَا الـسُّورةَ مِنَ الْقُرْآنِ: إِذَا هَمَّ أحَدُكُمْ بِا‘َمْرِ فَلْيَرْكَعْ رَكْعَتَيْنِ مِنْ غَيْرِ الفَرِيضَةِ، ثُمَّ لْيَقُلِ: اَللَّهُمَّ إِنّي أَسْتَخِيرُكَ بِعِلْمِكَ، وَأسْتَقْدِرُكَ بِقُدْرَتِكَ، وَأَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ الْعَظِيمِ؛ فَإِنَّكَ تَقْدِرُ وََ أَقْدِرُ، وَتَعْلمُ وََ أَعْلَمُ، وَأَنْتَ عََّمُ الْغُيُوبِ. اَللَّهمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا ا‘َمَرَ خَيْرٌ لِي ف دِينِي وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرِي، أَوْ قَالَ عَاجِلِ أَمْرِي وَآجِلهِ فَاقْدُرْهُ لِى ويَسِّرهُ لي، ثُمَّ باركْ لي فيهِ، وإن كُنْتَ تَعْلمُ أنَّ هذا ا‘مْرَ شَرٌّ لِي فِي دِينِي وَعَاقِبَةِ أمْرِي، أَوْ قَالَ: عَاجِلِ أَمْرِي وَآجِلِهِ، فَاصْرِفْهُ عَنِّي عَنْهُ، وَاقْدُرْ لِي الْخَيْرَ حَيثُ كَانَ، ثُمَّ رَضِّنِي بِهِ قَالَ: وَيُسَمَي حَاجَتَهُ[. أخرجه الخمسة إ مسلما.
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize, Kur’an’dan bir sure öğrettiği gibi her işte istiharede bulunmamızı öğretirdi. Derdi ki: “Biriniz bir iş yapmaya arzu duyduğu zaman, farzlar dışında iki rek’at namaz kılsın, sonra şu duayı okusun: “Allahım, senden hayır taleb ediyorum, zira sen bilirsin. Senden hayrı yapmaya kudret taleb ediyorum, zira sen vermeye kadirsin, Rabbim yüce fazlını da taleb ediyorum. Sen herşeye kadirsin, ben acizim. Sen bilirsin, ben cahilim. Sen gayıbları bilirsin. Allahım, eğer biliyorsan ki bu işi bana dinim, hayatım ve sonum için -veya hal-i hazırda ve ileride demişti- hayırlıdır, bunu bana takdir et ve yapmamı kolay kıl. Sonra da onu hakkımda mübarek kıl. Eğer bu işin, bana dinim, hayatım ve akibetim için -veya hal-i hazırda ve ileride dedi- zararlıdır, onu benden çevir, beni de ondan çevir. Hayır ne ise bana onu takdir et, sonra da bana onu sevdir!” Hazreti Cabir dedi ki: “Bu duadan sonra yapacağı işi zikrederdi.”
Kaynak: Buhari, Da’avat 48, Teheccüd 25, Tevhid 10, Ebu Davud, Salat 366, (1538), Tirmizi, Salat 394, (480), Nesai, Nikah 27, (6, 80, 81), İbnu Mace, İkamet, 188, (1383)