Başlık: SEHAVET (CÖMERTLİK) VE KEREM BÖLÜMÜ
Konu: Sehavet Ve Kerem
Ravi: Cübeyr İbnu Mut’im
Hadisin Arapçası:
وعن جبير بن مُطْعِمٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قالَ: ]بَيْنَمَا رسولُ اللّهِ # يَسِيرُ قَافًِ مِنْ حُنَيْنِ فَعَلِقَ بِهِ ا‘عْرَابُ يَسْألُونَهُ؟ حَتَّى اضْطَرُّوهُ إلى سَمُرَةٍ فَخَطَفَتْ رِدَاءَهُ فَوَقَفَ. فقَالَ أعْطُونِى رِدَائِى: فَلَوْ كَانَ لى عَدَدُ هَذِهِ العِضَاهِ نَعَماً لَقَسَمْتُهُ بَيْنَكُمْ، ثُمَّ َ تَجِدُونِى بَخِيً وََ كَذَّاباً وََ جَبَاناً[. أخرجه البخارى .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Huneyn dönüşü yol alırken bedeviler ısrarla (ganimetin taksimini) taleb ediyorlardı. Öyle ki bir ara, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı bir semure ağacına doğru sıkıştırdılar ve ridasını kaptılar. Bunun üzerine durup şunu söyledi: “Ridamı verin, şu taşlar sayısınca koyun olsa, ben yine de onu aranızda taksim ederdim. Ve sonra görürdünüz ki, ben ne cimriyim, ne yalancıyım, ne de korkağım.”
Kaynak: Buhari, Cihad 24, Humus 19