Hadis Arapça TürkçeSüneni Ebu Davud Hadisleri

Diyetlerle İlgili Hükümler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud

Başlık: DİYET BÖLÜMÜ

Konu: Diyetlerle İlgili Hükümler
Ravi: Ziyad İbnu Sa’d
Hadisin Arapçası:

عن زياد بن سعد بن ضميرة السلمى عن أبيه عن جده، رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]وَكَانَا شَهِدَا مَعَ النَّبىّ # حُنَيْناً: أنَّ مُحَلِّمَ بنَ جَثَّامَةَ اللَّيْثِىَّ قَتَلَ رَجًُ مِنْ أشْجَعَ في ا“سَْمِ، وَذلِكَ أوَّلُ غِيَرٍ قَضى بِهِ رَسُولُ اللّه # فتَكَلّمَ عُيَيْنَةُ في قَتْلِ ا‘شْجَعِىِّ ‘نَّهُ مِنْ غَطَفَانَ، وتَكَلّمَ ا‘قْرَعُ بنُ حَابِسٍ دُونَ مُحَلّمٍ ‘نَّهُ مِنْ خِنْدَفٍ فَارْتَفَعَتِ ا‘صْوَاتُ، وَكَثُرَتِ الخُصُومَةُ واللّغَطُ، فقَالَ رَسُولُ اللّه # يَا عُيَيْنَةُ أَ تَقْبَلُ الْغِيَرَ؟ فقَالَ: َ، وَاللّهِ حَتَّى أُدْخِلَ عَلَى نِسَائِهِ مِنْ الحَرْبِ وَالحَزَنِ مَا أُدْخِلَ عَلَى نِسَائِى، ثُمَّ ارْتَفَعَتِ ا‘صْوَاتُ، وَكَثُرَتِ الخُصُومَةُ واللّغَطُ، فقَالَ رَسُولُ اللّه #: يَا عُيَيْنةُ أَ تَقَبَّلُ الْغِيَرَ؟ فَقَالَ عُيَيْنَةُ مِثْلَ ذلِكَ، فقَامَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى لَيْثٍ اسْمُهُ مُكَيْتَلٌ عَلَيْهِ شِكَّةٌ، وفي يَدِهِ دَرَقَةٌ، فقَالَ يَا رَسُولَ اللّه: إنِّى لَمْ أجِدْ لِمَا فَعَلَ هَذَا في غُرَّةِ ا“سَْمِ مَثًَ إَّ غَنَماً وَرَدَتْ فَرُمِىَ أوَّلُهَا فَنَفرَ آخِرُهَا، اُسْنِنِ الْيَوْمَ وَغَيِّرْ غَداً، فقَالَ #: بَلْ نُعْطِيكُمْ خَمْسِينَ مِنَ ا“بِلِ في فَوْرِنَا هذَا وَخَمْسِينَ إذَا رَجَعْنَا إلى المَدِينَةِ، وَذلِكَ في بَعْضِ أسْفَارِهِ، وَمُحلِّمٌ رَجُلٌ طَوِيلٌ آدَمُ وَهُوَ في طَرَفِ النَّاسِ فلَمْ يَزَالُوا حَتَّى تَخَلّصَ فَجَلَسَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللّهِ # وَعَيْنَاهُ تَدْمَعَانِ، فقَالَ يَا رَسُولَ اللّه: إنِّى قَدْ فَعَلْتُ الَّذِى بَلَغَكَ، وَإنِّى أتُوبُ إلى اللّهِ، فاسْتَغْفِرِ اللّه لِى، فقَالَ رَسُولُ اللّهِ #: أقَتَلْتَهُ بِسَِحِكَ في غُرَّةِ ا“سَْمِ: اللَّهُمَّ َ تَغْفِرْ لِمُحَلِّمٍ بِصَوْتٍ عَالٍ، فقَامَ وإنَّهُ لَيَتَلَقَّى دُمُوعَهُ بِطَرَفِ رِدَائِهِ. قَالَ ابنُ إسْحَاقَ: وَزَعَمَ قَوْمُهُ أنَّ رَسُولَ اللّه # اسْتَغْفَرَ لَهُ بَعْدَ ذلِكَ[. أخرجه أبو داود.»الْغِيَرُ«: الدية. و»الشِّكَّةُ«: السح.وقوله: »آدَمُ«: أى يضرب لونه إلى السواد من شدة سمرته، »وَغرَّةُ كُلِّ شَئٍ«: أوله .

Hadisin Anlamı:

Ziyad İbnu Sa’d İbni Dumeyre es-Sülemi (an ebihi an ceddihi) Radıyallahu Anh -ki bunlar (Sa’d ve Dumeyre) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte Huneyn’e katılmışlardı- anlatıyor: “Muhallem İbnu Cessame el-Leysi, Müslüman olduktan sonra Eşca’ kabilesinden birisini öldürmüştü. Bu, Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hüküm verdiği ilk diyet vak’ası oldu. Uyeyne öldürülen Eşcai’nin katli hususunda ileri geri konuştu. Çünkü (Uyeyne) kendisi de Gatafanlı idi. Akra İbnu Habis de Muhallem’in taraftarı (olarak müdafaa için) konuştu, çünkü o da Hındeften idi. Derken (münakaşa ilerledi) sesler yükselmeye başladı, tartışma ve bağırıp çağırmalar arttı, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müdahale ederek, “Ey Uyeyne, diyet kabul etmez misin?” diye sordu. “Hayır! Vallahi harb ve ızdırabtan benim kadınlarıma ulaştırılan, onun kadınlarına ulaşmadıkça kabul etmiyorum!” cevabını verdi. Sonra bağırmalar yükseldi, tartışma ve bağırıp çağırmalar arttı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tekrar araya girip: “Ey Uyeyne, diyet kabul etmez misin?” dedi. Uyeyne önceki sözlerini aynen tekrar etti. Bu hal, Beni Leys’ten üzerinde silah ve elinde de deriden mamul bir kalkan bulunan Mukeytil adında birinin kalkıp, “Ey Allah’ın Resulü! Bunun (Muhallem’in) İslam’ın başında yaptığı şu cinayete misal olarak, su içmek üzere havuzun başına koşan koyun sürüsünü gösterebileceğim. Sürünün ilk gelenlerine (öldürülmek veya uzaklaştırılmak üzere taş veya ok) atılır, arkadan gelenler de korkarak kaçarlar. Bugün hüküm koy yarın değiştir!” demesine kadar devam etti. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun üzerine (Muhallem’e dönüp) hemen şu hükmü verdi. “Derhal huzurumuzda elli deve vereceksin, elli deve de Medine’ye dönüşümüzde vereceksin!” Bu vak’a Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın seferlerinin birinde cereyan etmişti. Muhallem uzun boylu, esmer birisi idi, cemaatin kenarında bulunuyordu. O ölümden kurtuluncaya kadar halk oradan ayrılmadı. Resulullah’ın (bu nihai hükmünden sonra) önüne, iki gözünden de yaşlar akar vaziyette oturdu ve: “Ey Allah’ın Resulü! Ben size ulaşan cinayeti işlemiş bulunuyorum. Ben Allah’a tevbe ettim. Sen de benim için ey Allah’ın Resulü, Allah’tan mağrifet dileyiver!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yüksek sesle: “Sen onu İslam’ın başında silahınla mı öldürdün! Allah’ım, Muhallem’i mağrifet etme!” dedi. Ebu Seleme şu ilavede bulunur: “Muhallem göz yaşlarını ridasının ucuyla silerek kalktı.” İbnu İshak der ki: “Muhallem’in kavmi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın daha sonra onun için Allah’a istiğfar ediverdiğine inanıyorlardı.”

Kaynak: Ebu Davud, Diyat 3, (4503)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu