Alemin Yaratılışı Hakkında ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi
Başlık: ALEMİN YARATILIŞI BÖLÜMÜ
Konu: Alemin Yaratılışı Hakkında
Ravi: Ebu Hüreyre
Hadisin Arapçası:
وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال رسول اللّه #: لَمَّا خَلَقَ اللّهُ تَعالى آدَمَ عَلَيْهِ السََّمُ، وَنَفخَ فِيهِ الرُّوحَ عَطَسَ، فقَالَ الحَمْدُللّهِ، فَحَمِدَ تَعالى بِإذْنِهِ، فقَالَ لَهُ رَبُّهُ: يَرْحَمُكَ اللّهُ يَا آدَمُ، اذْهَبْ إلى أولَئِكَ المََئِكَةِ إلى مَ“ مِنْهُمْ جُلُوسٌ فَقُلِ: السََّمُ عَلَيْكُمْ، فقَالُوا: عَلَيْكَ السََّمُ وَرَحْمَةُ اللّهِ وَبَرَكاتُهُ، ثُمَّ رَجَعَ إلى رَبِّهِ فقَالَ: إنَّ هذِهِ تَحِيَّتُكَ وَتَحِيَّةُ بَنِيكَ وَبَيْنَهُمْ، فقَالَ اللّهُ تَعالى: وَيَدَاهُ مَقْبُوضَتَانِ: اخْتَرْ أيَّهُمَا شِئْتَ. قَالَ: أخْتَرْتُ يَمِينَ رَبِّى، وَكِلْتَا يَدَىْ رَبِّى يَمِينٌ مُبَارَكَةٌ فَبَسَطَهَا، فإذَا فِيهَا آدَمُ وَذُريَّتُهُ، فقَالَ: أىْ رَبِّ مَا هؤَُءِ قال هؤَءِ ذُريَّتُكَ، فإذَا كُلُّ إنْسَانٍ مَكْتُوبٌ عُمْرُهُ بَيْنَ عَيْنَيْهِ، وَإذَا فِيهِمْ رَجُلٌ مِنْ أضْوَئِهِمْ، فقَالَ: يَاربّ مَنْ هذَا؟ فقَالَ: ابْنُكَ دَاوُدُ، وَقَدْ كَتَبْتُ لَهُ عُمْراً أرْبَعِينَ سَنَةً. قال: زِدْ في عُمُرِهِ. قالَ: ذَلِكَ الَّذِى كَتَبْتُ لَهُ. قالَ: أىْ رَبِّ، فإنِّى قَدْ جَعَلْتُ لَهُ مِنْ عُمْرِى سِتِّينَ سَنَةً. قَالَ: أنْتَ وذاكَ. قَالَ: ثُمَّ أُسْكِنَ آدَمُ الجَنَّةَ مَاشَاءَ اللّهُ، ثُمَّ أُهْبِطَ مِنْهَا، وَكَانَ آدَمُ عَلَيْهِ السََّمُ يَعُدُّ لِنَفْسِهِ، فَأتَاهُ مَلَكُ المَوْتِ، فقَالَ لَهُ: قَدْ عَجِلْتَ، ألَيْسَ قَدْ كُتِبَ لِى ألْفُ سَنَةٍ؟ قال: بَلَى، وَلَكِنَّكَ جَعَلْتَ بْنِكَ دَاودَ مِنْهَا سِتِّىنَ سَنَةٍ، فَجَحَدَ آدَمُ، فَجَحَدَتْ ذريَّتُهُ، وَنَسِىَ فَنَسِيَتْ ذُريَّتُهُ. قالَ: فَمِنْ يَوْمَئِذٍ أُمِرَ بِالْكِتَابِ وَالشُّهُودِ[. أخرجه الترمذى، وتقدم في تفسير سورة ا‘عراف: بدون هذا .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Allah Teala, Hazreti Adem (a.s)’i yarattığı ve ruh üflediği zaman, Adem hapşırdı ve elhamdülillah diyerek, izni ile Teala’ya hamdetti, Rabbi de ona: “Ey Adem, yerhamukallah (Allah sana rahmet etsin), (mukarreb) meleklerden şu oturan gruba git ve “Esselamu aleyküm” de!” dedi. (Hazreti Adem öyle yaptı. Hitab ettiği melekler): “Ve aleyke’s-selamu ve rahmetullahi ve berekatuhu!” diye karşılık verdiler. Sonra Adem (a.s) Rabbine döndü. Rabbi ona: “Bu cümle senin ve evladlarının aralarındaki selamlaşmadır” dedi. Allah Teala hazretleri, elleri kapalı olduğu halde Adem’e: “Dilediğini seç” dedi. Hazreti Adem: “Rabbimin sağ elini seçtim! Rabbimin iki eli de sağdır, mübarektir” dedi. Sonra Allahu Teala hazretleri sağ elini açtı. İçinde Hazreti Adem ve onun zürriyeti(nin emsalleri) vardı. Hazreti Adem (a.s): “Ay Rabbim, bunlar nedir?” dedi. Rabb Teala: “Bunlar senin zürriyetindir” dedi. Her insanın iki gözünün arasında ömrü yazılıydı. Aralarında biri hepsinden daha parlak, daha nurlu idi. Hazreti Adem: “Ey Rabbim! Bu kimdir?” dedi. Rabb Teala hazretleri: “Bu senin oğlun Davud’dur. Ben ona kırk yıllık ömür takdir ettim” dedi. Adem aleyhisselam: “Ey Rabbim onun ömrünü uzat!” talebinde bulundu. Rabb Teala: “Bu ona takdir edilmiş olandır!” deyince. Adem: “Ey Rabbim, ben ona kendi ömrümden altmış senesini verdim” diye ısrar etti. Bunun üzerine Rabb Teala: “Sen ve bu (talebin berabersiniz).” buyurdu. Sonra Adem cennete yerleştirildi. Allah’ın dilediği kadar orada kaldı. Sonra cennetten (arza) indirildi. Adem burada kendi ecelini yıl be-yıl sayıp hesaplıyordu. Derken ölüm meleği geldi. Hazreti Adem (a.s) ona: “Acele ettin, erken geldin. Bana bin yıl ömür takdir edilmiştir” dedi. Melek: “İyi ama sen oğlun Davud’a altmış senesini verdin” dedi. Ne var ki O bunu inkar etti, zürriyeti de inkar etti, o unuttu, zürriyeti de unuttu.” Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ilave etti: “O günden itibaren yazma ve şahidlik emredildi.”
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Muavvizateyn (3365)