Sahihi Müslim HadisleriSüneni Ebu Davud Hadisleri

Tavaf Ve Sa’y’in Mahiyeti ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim Ebu Davud

Başlık: HACC VE UMRE BÖLÜMÜ

Konu: Tavaf Ve Sa’y’in Mahiyeti
Ravi: Ebu’t-Tufeyl
Hadisin Arapçası:

وعن أبى الطفيل رََضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قُلتُ بنِ عَبَّاسٍ رََضِىَ اللّهُ عَنْهُما: أرَأيْتَ هذَا الرَّمَلَ بِالْبَيتِ ثََثَةِ أطوافٍ، وَمَشى أرْبَعَةِ أطْوَافٍ: أسنّةٌ هُوَ؟ فإنَّ قَوْمَكَ يَزْعُمُونَ أنَّهُ سُنَّةٌ. فقَالَ: صَدَقُوا وَكَذَبُوا. فَقُلتُ: مَا قَوْلُكَ صَدَقُوا وَكَذَبُوا؟ فقَالَ: إنَّ رسولَ اللّهِ # قَدِمَ مَكَّةَ. فقَالَ المُشْرِكُونَ: إنَّ مُحَمّداً وَأصْحَابَهُ َ يَسْتَطِعُونَ أنْ يَطُوفُوا بِالْبَيْتِ مِنَ الهُزَالِ، وَكانُوا يَحْسُدُونَهُ فأمَرَهُمْ أنْ يَرْمُلُوا ثََثاً وَيَمشُوا أرْبعاً. فَقُلْتُ: أخْبِرْنِى عِنَ الطَّوَافِ بَيْنَ الصَّفَا وَالمَرْوَةِ رَاكِباً، أسُنَّةٌ هُوَ؟ فإنَّ قَوْمَكَ يَزْعُمونَ أنَّهُ سُنَّةٌ. قالَ: صَدَقُوا وَكَذَبُوا. قُلْتُ: مَاصَدَقُوا وَكَذَبُوا؟ قَالَ: إنَّ رسولَ اللّه # كَثُرَ عَلَيْهِ النَّاسُ يَقُولُونَ هَذَا مَحَمَّدٌ هذَا مُحَمَّدٌ، حَتَّى خَرَجَ الْعَوَاتِقُ مِنَ الْبُيُوتِ، وَكَانَ # َ يَضْرِبُ النَّاسُ بَيْنَ يَدَيْهِ فَلَمَّا كَثُرُوا رَكِبَ، وَالمَشْىُ في السَّعْىِ أفْضَلُ[. أخرجه مسلم واللفظ له، وأبو داود بنحوه.وزاد: إنَّ قُرَيشاً قالَتْ زَمَنَ الحُدَيْبِيَةِ: دَعُوا مُحَمّداً وَأصْحَابَهُ حَتَّى يَمُوتُوا مَوْتَ النَّغفِ. فَلَمَّا صَالَحُوهُ عَلى أنْ يَجِيئُوا مِنَ الْعَامِ المُقْبِلِ قَدِمَ رسولُ اللّه # وَالمُشْرِكُونَ مِنْ قِبَلِ قُعَيْقِعَانَ. فقَالَ # ‘صْحَابِهِ: ارْمُلوا بِالْبَيْتِ ثَثاً وَلَيْسَ بِسُنَّةٍ وَقَالَ في السَّعِى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ مِثْلَ مُسْلِمٍ.وزاد: فطافَ عَلى بَعِيرٍ لِيَسْمَعُوا كََمَهُ وَلِيَرَوْا مَكَانَهُ وََ تَنَالَهُ أيْْدِيِهِمْ. »النَّفَفُ« دود يكون في أنوف ا“بل والغنم .

Hadisin Anlamı:

İbnu Abbas Radıyallahu Anh dedim ki: “Kabe’nin etrafında (tavaf yaparken) ilk üç şavtında remel, son dört şavtında da normal yürüme yapmak sünnet midir, değil midir? Senin kavmin buna sünnet diyorlar?” İbnu Abbas Radıyallahu Anh bana şu cevabı verdi: “Hem doğru söylemişler, hem de kizb etmişler.” “Yani hem doğru söylemişler, hem de kizb etmişler demekle neyi kastediyorsun?” diye açıklama istedim. Anlattı: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’ye (umretü’l-kaza için) gelmişti. Müşrikler: “Muhammed ve ashabı zayıflıktan Kabe’yi tavaf edemez” dediler. Müşrikler onu kıskanıyorlardı. Bunun üzerine Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabına üç (şavtta) remel yaparak, dört şavtta da normal şekilde yürümelerini emretti.” Ben tekrar, İbnu Abbas Radıyallahu Anh’a: “Bana Safa ile Merve arasındaki tavafı binerek yapmanın sünnet olup olmadığını haber ver. Zira senin kavmin bunun sünnet olduğunu söylüyorlar!” dedim. Bana şu cevabı verdi: “Hem doğru söylemişler, hem de kizb etmişler.” “Hem doğru söylemeleri, hem de kizb etmeleri ne demektir?” diye ben tekrar sorunca açıkladı: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’ye umre için geldiği zaman (Mekkeli) ahali etrafını çokça sarmış: “İşte Muhammed! İşte Muhammed!” diye sıkıntı veriyorlardı. Hatta, genç kızlar bile evlerden çıkmışlardı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın huzurunda (yol açmak için) halka vurulmazdı. Halk başına üşüşünce, bu sebeple o da hayvana bindi. Aslında sa’yi yayan yapmak (binerek yapmaktan) efdaldir.” (Ebu Davud’un rivayetinde İbnu Abbas Radıyallahu Anh -Müslim’deki rivayete ziyade olarak- şunu söyler: “Hudeybiye müzakereleri sırasında Kureyşliler: “Muhammedi ve arkadaşlarını bırakın, böcekler gibi ölsünler” dediler. Müteakip sene umre yapmak şartı üzerine sulh antlaşması yapılınca, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’ye geldi. Müşrikler de Kuaykıan tepesi yönünden geldiler. Aleyhissalatu vesselam efendimiz ashabına: “Beytullah’ı üç şavtta remel yaparak tavaf edin” dedi. Bu (bütün ümmete şamil) bir sünnet değildir. Safa ile Merve arasındaki sa’y ile ilgili olarak (Ebu Davud’da gelen açıklama, (yukarıda kaydedilen) Müslim rivayetindekinin aynıdır.) Ancak Ebu Davud’da şu ziyade dahi yer alır: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), halk, sözlerini daha iyi işitsin, yerini daha iyi görsün ve elleri ona ulaşmasın diye bir deveye bindi.”)

Kaynak: Müslim, Hacc 237, (1264), Ebu Davud, Menasik 51, (1885)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu