Cihada Müteallik Hadisler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim Ebu Davud
Başlık: CİHAD BÖLÜMÜ
Konu: Cihada Müteallik Hadisler
Ravi: İmran İbnu’l-Husayn
Hadisin Arapçası:
وعن عمران بن الحصين رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما قال: ]كانَتْ ثقِيفٌ حُلَفَاءَ لِبَنِى عُقَيْلٍ، فَأسَرَتْ ثَقِيفٌ رَجُلَيْنِ مِنْ أصْحَابِ رسولِ اللّه #، وَأسَرَ أصْحَابُ رسولِ اللّه # رَجًُ مِنْ بَنِى عُقَيْلٍ وَأصَابُوا مَعَهُ الْعَضْبَاءَ فَأتَى عَلَيْهِ رسولُ اللّه # وَهُوَ في الْوَثَاقِ فقَالَ يَا مُحَمَّدُ. فقَالَ مَا شَأنُكَ؟ فقَالَ بِمَ أخَذْتَنِى وَأخَذْتَ سَابِقَةَ الحَاجِّ؟ يَعْنِى الْعَضْبَاءَ. قَالَ أخَذْتُكَ بِجَرِيرَةِ حُلَفَائِكَ ثَقِيفٍ. ثُمَّ انْصَرَفَ عَنْهُ فَنَادَاهُ يَا مُحَمَّدُ، يَا مُحَمَّدُ، وَكانَ # رََفِيقاً رَحِيماً. فَرَجَعَ إلَيْهِ فقَالَ: مَا شأنُكَ؟ فقَالَ: إنِّى مُسْلِمٌ. فقَالَ: لَوْ قُلْتَهَا وَأنْتَ تَمْلِكُ أمْرَكَ أفْلَحْتَ كُلَّ الْفََحِ، ثُمَّ انْصَرفَ عَنْهُ فََنَادَاهُ فَأتَاهُ. فقَالَ: مَا شَأنُكَ؟ قَالَ: إنِّى جَائِعٌ فأطْعِمْنِى، وَظَمْآنٌ فاسْقِنِى. قال: هذِهِ حَاجَتُكَ فَافْتُدِى بِرَجُلَيْنِ. قَالَ: وَأسِرَتِ امْرَأةٌ مِنَ ا‘نْصَارِ وَأُصِيبَتِ الْعَضْبَاءُ فَكَانتِ الْمَرأةُ في الْوَثَاقِ. فَكَانَ الْقَوْمُ يُرِيحُونَ نَعَمَهُمْ بَيْنَ يَدَىْ بُيُوتِهِمْ فَانْفَلَتَتْ ذَاتَ لَيْلَةٍ مِنَ الْوَثَاقِ فَأتَتِ ا“بلَ، فَجَعَلتْ إذَا دَنَتْ مِنَ الْبَعِيرِ رَغَا فَتَتْرُكُهُ حَتَّى انْتَهَتْ إلى الْعَضْبَاءِ فَلَمْ تَرْغُ وَهِىَ نَاقَةٌ مُنَوَّقَةٌ: أىْ مُدَرَّبَةٌ، وَرُوىَ مُدَرَّبَةٌ، وَرُوىَ مُجَرَّسَةٌ. قالَ: فقَعَدَتْ في عُجُزِهَا ثُمَّ زَجَرَتْهَا فَانْطَلَقَتْ وَنَذِرُوا بِهَا فَطَلَبُوهَا فَأعْجَزَتْهُمْ. قَالَ: وَنَذَرَتْ للّهِ تعالى إنْ نَجَّاهَا اللّهُ عَلَيْهَا لَتَنْحَرَنَّهَا. فَلمَّا قَدِمَتِ الْمَدِينَةَ: رَآهَا النَّاسُ فقَالُوا: الْعَضْبَاءُ نَاقةُ رسولِ اللّه # فقالت: نذرت ان نجانّى اللّه نحرنّها فاتوا رسولَ اللّهِ # فَذكَرُوا ذلِكَ لَهُ. فقَالَ: سُبْحَانَ اللّهِ؟ بِئْسَمَا جَزَتْهَا، نَذَرَتْ إنْ نَجَّاهَا اللّهُ تعالى عَلَيْهَا لتَنْحَرَنَّهَا. َ وَفَاءَ لِنَذْرٍ في مَعْصِيَةٍ، وََ فِيمَا َ يَمْلِكُ ابنُ آدَمَ[. أخرجه مسلم وأبو داود. وأخرجه الترمذى منه طرَفاً يسيراً.»المُدَرَّبَةُ« المخرّجة المؤدّبة التى ألفتِ الركوب وعُوِّدت المشى في الدروب. »وَالمُجَرَّسَةُ« بالجيم والسين المهملة: المجربة المدربة في الركوب والسير .
Hadisin Anlamı:
Sakif, Beni Ukayl’in müttefiki idi. Sakifliler, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın ashabından iki kişiyi esir ettiler. Buna mukabil Müslümanlar da Beni Ukayl’dan bir kişiyi esir ettiler, adamla birlikte Adba adlı deveyi de ele geçirdiler. Adam bağlı halde iken Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanına geldi. Adam: “Ey Muhammed!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Ne istiyorsun?” diye sordu: “Beni niye yakaladınız, hacıları geçene (yani Adba’ya) niye el koydunuz?” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) meseleyi büyütmek için: “Seni müttefiklerin olan Sakifin cinayetinden dolayı yakaladım!” cevabını verdi, sonra oradan ayrılıp gitti. Adam tekrar seslenerek: “Ey Muhammed! Ey Muhammed” dedi. Resululah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) merhametli ve nezaketli idi. Adama dönerek: “Ne istiyorsun?” dedi. Adam: “Ben Müslümanım!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Sen bunu, daha önce, kendi umuruna malik iken söylemiş olsaydın, tamamiyle kurtulurdun” dedi ve adamdan uzaklaştı. Adam tekrar: “Ey Muhammed, ey Muhammed!” diye bağırdı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geri gelerek: “Ne istiyorsun?” dedi. Adam: “Açım, doyur beni, susadım, su ver bana!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Hacetin bu mu?” dedi. Adam öbür iki kişiye mukabil fidye yapıldı. Ravi İmran sözüne şöyle devam etti: “Ensar’dan bir kadın esir edildi. Adba dahi ele geçirildi. Kadın bağa vurulmuştu. Halk develerini evlerinin önünde dinlendiriyorlardı. Bir akşam bu kadın ipten boşanarak develerin yanına geldi. Kadın deveye yaklaştı mı deve böğürüyordu. O da birini bırakıp öbürüne yaklaşıyordu. Sonunda Adba’ya yaklaştı. Bu böğürmedi.” Ravi der ki: “Bu pişkin bir deve idi” -bir rivayette: “O terbiyeden geçmiş bir deve idi” denmiştir. Ebu Davud’da: “Uysal bir deve” denmiştir. Kadın devenin arkasına bindi, hayvanı sürüp yola revan oldu. Kadının kaçtığını hissettiler, arayıp taradılar, ama bulamadılar. Kadın, Allah kendisine kurtulma nasib ederse, deveyi Allah için kurban etmeyi adadı. Medine’ye gelince, halk onun kurtulduğunu görünce: “Adba, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın devesi!” diye bağrıştı. Kadın: “Ben nezretmişim. Allah beni kurtarırsa onu kurban edeceğim diye!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e, gelip bu durumu haber verdiler. O: “Sübhanallah! Hayvancağıza ne kötü mükafaat vermiş: Allah onu, bunun üzerinde kurtarırsa o tutup bunu kesecek ha! Olacak şey mi? Hayır! Günah olan bir nezre uyulmaz, şahsen sahip olmadığı bir şey üzerine yaptığı nezre de uymaz!” dedi.
Kaynak: Müslim, Nüzur 8, (1641), Ebu Davud, Eyman 28, (3316)