Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Rahman Suresi
Ravi: Cabir
Hadisin Arapçası:
عن جابر رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]خَرَجَ رسول اللّه # عَلى أصْحَابِهِ فِقَرَأ عَلَيْهِمْ سُورةَ الرَّحْمنِ إلى آخرِهَا فَسَكَتُوا. فقَالَ: لَقَدْ قَرَأتُهَا عَلى الْجِنِّ فَكَانُوا أحْسَنَ مَرْدُودَا مِنْكُمْ كُنْتُ كُلَّمَا أتَيْتُ عَلى قَوْلِهِ تَعَالى فَبِأىِّ آŒءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ. قالوا: َ بِشَئٍ مِنْ نِعَمِكَ ربَّنَا نُكذِّبُ فَلَكَ الْحَمْدُ[. أخرجه الترمذى .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün, Ashabının huzuruna çıktı ve Rahman suresini baştan sona okudu. Hepsi de sükut ettiler. Bunun üzerine: “Ben bu sureyi cinlere de okudum, onlar sizden daha güzel karşılık verdiler. Şöyle ki: “Cenab’ı Hakk’ın: “Rabbinizin hangi ni’metini tekzib edersiniz?” kavl-i şeriflerini her okuyuşumda şöyle diyorlardı: “Ey Rabbimiz, biz ni’metlerinden hiçbir şeyi tekzib edemeyiz, bütün hamdler sanadır.”
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Rahman, (3287)