Nisa Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Ebu Davud
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Nisa Suresi
Ravi: İbnu Abbas
Hadisin Arapçası:
وعن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما قال: ]لقِىَ ناسٌ مِنَ المُسْلمِينَ رَجًُ في غُنَيْمَةٍ لَهُ فقالَ: السََّمُ عَلَيْكُمْ. فَأخَذوُهُ فَقَتَلُوهُ وَأخَذُوا تِلْكَ الْغُنَيْمَاتِ فَنَزلت وََ تَقُولُوا لِمَنْ ألْقَى إلَيْكُمْ السَّلَمَ لَسْتَ مُؤْمِناً، وَقَرأهَا ابنُ عبَّاس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما السَّمَ[. أخرجه الخمسة إ النسائى، وهذا لفظ الشيخين .
Hadisin Anlamı:
Müslümanlardan bir grup, (gazve sırasında) sürüsünü otlatan bir kimseye rastladılar. Adam, onlara es-selamu aleyküm diyerek (İslami adaba uygun) selam verdi. Ama onlar adamı yakalayıp öldürdüler ve sürüsüne elkoydular. Bunun üzerine şu ayet indi: “Ey iman edenler: Allah yolunda cihada çıktığınız zaman (meselelerin) tam bir açıklanmasını bekleyin. Size (Müslümanca) selam verene, dünya hayatının (geçici) menfaatini arayarak, “sen mü’min değilsin” demeyin. İşte Allah’ın katında birçok ganimetler vardır. Evvelce siz de böyle iken Allah size lütfetti…” (Nisa, 94). İbnu Abbas ayeti okudu ve ayette geçen ve Nafi’ kıraatına göre es-selem olan kelimeyi es-selam olarak kıraat buyurdu.
Kaynak: Buhari, Tefsir Nisa 17, Müslim, Tefsir 22, (3025), Ebu Davud, Huruf ve’l-Kıraat 1 (3974)