Nisa Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim Ebu Davud Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Nisa Suresi
Ravi: Ubade İbnu’s-Samit
Hadisin Arapçası:
وعن عبادة بن الصامت رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]كانَ نبىُّ اللّه # إذَا نَزَلَ عَلَيْهِ كَرَبٌ لِذَلكَ وَتَربَّدَ وَجْهُهُ، فأنَزلَ اللّهُ تعالى عَلَيْهِ ذَاتَ يَوْمٍ فَلَقِى كذلِكَ فلَمَّا سُرِّى عَنْهُ قالَ: خُذُوا عَنِّى فَقَدْ جَعَلَ اللّهُ لَهُنَّ سَبِيً؛ الْبِكْرُ بِالْبِكْرِ جَلْدُ مَائةٍ وَنَفْىُ سَنةٍ، والثَّيِّبُ بِالثَّيِّبِ جَلْدُ مِائةٍ والرَّجْمُ[. أخرجه مسلم وأبو داود والترمذى.ومعنى »تربد« أى تغير .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir vahiy geldiği zaman, vahiy sebebiyle onu bir gam ve keder alır, yüzünün rengi uçardı. Bir gün Cenab-ı Hakk yine vahiy indirmişti ki aynı hal onu sardı. Keder hali açılınca: “(Zina haddiyle ilgili hükmü) benden alın. Allah onlar hakkında yol kıldı (yani çok açık şekilde had beyan etti): Bekar bekarla zina yapmışsa cezası yüz sopa ve bir yıl sürgündür. Dul dulla zina yaparsa yüz sopa ve recm’dir.”
Kaynak: Müslim, Hudud 13, 1690, Ebu Davud, Hudud 23, 4415, Tirmizi, Hudud 8,1434