Sahihi Buhari Buhari Hadisleri

Bakara Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari

Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR

Konu: Bakara Suresi
Ravi: Ebu Hüreyre
Hadisin Arapçası:

وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]وَكَّلَنِى رسُولُ اللّهِ # بِحِفْظِ زَكَاةِ رَمَضَانَ فَأتَانِى آتٍ فَجَعَلَ يَحْثُو مِنَ الطَّعَامِ فَأخَذْتُهُ فَقُلْتُ ‘رْفَعَنَّكَ إلى رسولِ اللّهِ #، فَقَالَ إنِّى مُحْتَاجٌ وَعَلَىَّ عِيَالٌ وَلِىَ حَاجَةٌ شَدِيدَةٌ. قَالَ: فَخَلَّيْتُ عَنْهُ فَأصْبَحْتُ فَقَالَ النَّبِىُّ # يَا أبَا هُرَيْرَةَ مَا فَعَلَ أسيرُكَ الْبارِحَةَ؟ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللّه شَكا حَاجَةً شَدِيدَةً وَعِيَاً فَرَحِمْتُهُ فَخَلَّيْتُ سَبِيلَهُ. قَالَ أمَا إنَّهُ قَدْ كَذَبَكَ وَسَيَعُودُ؛ فَعَرفْتُ أنَّهُ سَيَعُودُ لِقَوْلِ النَّبِىِّ # فَرَصَدْتُهُ فَجَاءَ يَحْثُو مِنَ الطَّعَامِ فَأخَذْتُهُ فَقُلْتُ ‘رْفَعنَّكَ إلى رسُولِ اللّه #. قَالَ دَعْنِِى: فَإنِّى مُحْتَاجٌ وَعَلَىَّ عِيَالٌ َ أعُودُ فَرَحِمْتُهُ فَخَلَّيْتُ سَبِيلَهُ. فَأصْبَحْتُ؛ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللّه #: يَا أبَا هُرَيْرَةَ مَا فَعَلَ أسيرُكَ الْبَارِحَةَ؟ فَقُلْتُ: يَا رَسُولُ اللّهِ شَكا حَاجَةً وَعِيَاً فَرَحِمْتُهُ فَخَلَّيتُ سَبِيلَهُ. قَالَ أمَا إنَّهُ كَذَبَكَ وَسَيَعُودُ. فَرَصَدْتُهُ الثَّالثَةَ: فَجَاءَ يَحْثُو مِنَ الطَّعَامِ فَأخَذْتُهُ فَقُلْتُ ‘رْفَعَنَّكَ إلى رسُولِ اللّهِ # وَهذَا آخِرُ ثََثِ مَرَّاتٍ إنَّكَ تَزْعُمُ أنَّكَ َ تَعُودُ. فَقَالَ دَعْنِى فَإنِّى أعلِّمُكَ كَلِمَاتٍ يَنْفَعُكَ اللّهُ تَعَالَى بِهَا. قُلتُ مَا هِىَ؟ قَالَ إذَا أوْيتَ إلى فِراشِكَ فاقْرأ آية الكُرْسِىِّ: اللّهُ َ إلَهَ إَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ. حَتَّى تَخْتِمَ اŒيةَ؛ فَإنَّهُ لَنْ يَزَالَ عَلَيْكَ مِنَ اللّهِ تَعَالى حَافِظٌ، وََ يَقْربُكَ شَيْطَانٌ حَتَّى تُصْبِحَ فَخَلَّيْتُ سَبِيبلهُ فَأصْبَحْتُ. فَقَالَ لِى رَسُولُ اللّهِ #: مَا فَعَلَ أسِيرُكَ الْبَارِحَةِ؟ فَقُلْتُ يَارَسُولُ اللّه زَعَمَ أنَّهُ يُعَلِّمُنِى كَلِمَاتٍ يَنْفَعُنِى اللّهُ تعالَى بِهَا فَخَلّيتُ سَبِيلَهُ فَقَالَ مَا هِىَ؟ قُلتُ قَالَ لِى: إذَا أوَيْتَ إلى فِرَاشِكَ فَاقْرَأ آيةَ الْكُرْسِىِّ مِنْ أوَّلِهَا حَتَّى تَخْتِمَ اŒيةَ: اللّهُ َ إلَهَ إَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ. وَقَالَ لِى لَنْ يَزَالَ عَلَيْكَ حَافِظٌ مِنَ اللّهِ تَعَالَى حَتَّى تُصْبِحَ، وَلَنْ يَقْرُبَكَ شَيْطَانٌ. فَقَالَ النَّبِى #: أمَا إنَّهُ قَدْ صَدَقَكَ وَهُوَ كَذُوبٌ. تَعْلَمُ مَنْ تُخاطِبُ مُنْذُ ثََثٍ يَا أبَا هُرَيْرَةَ؟ قُلْتُ َ! قَالَ ذَا شَيْطَانٌ[. أخرجه البخارى .

Hadisin Anlamı:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni Ramazan zekatını muhafazaya tayin etmişti. Derken kara bir adam gelerek zahireden avuç avuç almaya başladı. Ben derhal kendisini yakaladım ve: “Seni Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e çıkaracağım” dedim. Bana: “Ben fakir ve muhtaç bir kimseyim, üstelik üzerimde bakmak zorunda olduğum çoluk-çocuk var, ihtiyaçlarım cidden çoktur, şiddetlidir” dedi. Ben de onu salıverdim. Sabah olunca, Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Ey Ebu Hüreyre! Dün akşamki esirini ne yaptın?” diye sordu. Ben: “Ey Allah’ın Resulü, bana şiddetli ihtiyacından ve çoluk-çocuktan dert yandı. Bunun üzerine ona acıyarak salıverdim” dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Ama o sana muhakkak yalan söyledi. Haberin olsun, o tekrar gelecek!” buyurdu. Bu sözünden anladım ki, herif tekrar gelecek. Binaenaleyh onu beklemeye başladım. Derken yine geldi ve zahireden avuçlamaya başladı. Ben de derhal yakaladım ve: “Seni mutlaka Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e çıkaracağım” dedim. Yine yalvararak: “Beni bırak, gerçekten çok muhtacım, üzerimde çoluk-çocuk var, bir daha yapmam” dedi. Ben yine acıdım ve salıverdim. Ertesi gün Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Ey Ebu Hüreyre, dün geceki esirini ne yaptın?” diye sordu. Ben: “Ey Allah’ın Resulü, bana ihtiyacından çoluk-çocuğundan dert yandı. Ben de acıdım ve salıverdim” dedim. “Ama” dedi, Resulullah: “O yalan söyledi fakat yine gelecek.” Üçüncü sefer yine gözetledim. Yine geldi ve zahireden avuç avuç almaya başladı. Onu yine yakalayıp: “Seni mutlaka Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e götüreceğim. Bu üçüncü gelişin, üstelik sıkılmadan başka gelmeyeceğim deyip yine de geliyorsun” dedim. Yine bana rica ederek şöyle söyledi: “Bırak beni, sana birkaç kelime öğreteyim de Allah onlarla sana fayda ulaştırsın”. Ben: “Nedir bu kelimeler söyle!” dedim. Bana dedi ki: “Yatağa girdin mi Ayetü’l-Kürsi’yi sonuna kadar oku. Bunu yaparsan Allah senin üzerine muhafız bir melek diker, sabah oluncaya kadar sana şeytan yaklaşamaz”. Ben yine acıdım ve serbest bıraktım. Sabah oldu, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Dün akşamki esirini ne yaptın?” diye sordu. Ben: “Ey Allah’ın Resulü, bana birkaç kelime öğreteceğini, bunlarla Allah’ın bana faide ihsan buyuracağını söyledi, ben de kendisini yine serbest bıraktım” dedim. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Neymiş onlar?” dedi. Ben: “Efendim, döşeğine uzandığın vakit Ayetü’l-Kürsi’yi başından sonuna kadar oku. (Bunu okursan) Allah’ın koyacağı bir muhafız üzerinden eksik olmaz ve ta sabaha kadar şeytan sana yaklaşmaz!” dedi, cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun üzerine: “(Bak hele!) o koyu bir yalancı olduğu halde, bu sefer doğru söylemiş. Ey Ebu Hüreyre! Üç gecedir kiminle konuştuğunu biliyor musun?” dedi. Ben: “Hayır!” cevabını verdim. “O bir şeytandı” buyurdular.

Kaynak: Buhari, Vekale 10

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu