Arapça, Samı dil grubu içinde yer almaktadır. Bu dilleri diğer lisanlardan ayıran en büyük özellik i‘râb hususiyetidir. Bu keyfiyet diğer Sâmî dillerinde yavaş yavaş terk edilmişken Arap dilinde hala devam etmektedir
Kelimenin kökü ع ر ب olup if âl babından masdardır. Lügatlerde; “Ortaya koyma, gerçeği açıklama, açık ve net şekilde etme, düzgün konuşma, izâh etme, açıklama, ortadan kaldırma” gibi manalara gelir. Terim olarak; “Amilin etkisiyle kelimenin sonunda değişen harf veya hareke veya “Kelimenin sonunda değişen hareke veya harf” şeklinde tarif edilebilir
İ‘râbın dört temeli, esası vardır: Âmil, ma ’mûl, mevki/yer (failiyyet, mef ûliyyet, mecrûriyyet, meczûmiyyet) ve alâmet.
Âmil Ma‘mûl
İ’râbla ilgili iki önemli kavram vardır; âmil ve ma’mûl. Bir kelimenin sonundaki harekeyi değiştirene âmil (etki eden) denir . Cümle içindeki bir âmil aynı anda ma‘mûl de olabilir. Cümlenin doğru bir şekilde anlaşılması onun öğelerinin tesbiti ve i‘râb kurallarına uygun olarak tahlili ile mümkün olur. Amilin etkisiyle sonu hareke, harf ve hazf bakımından değişen kelimeye de ma‘mûl (etkilenen) denir. İ‘râb örnekleri incelenirken âmil ve ma‘mûldeki özellikler göz önünde bulundurulmalı ve ona göre i‘râb yapılmalıdır.
Mebnî-Mu’rab
İ‘râb alâmetlerini taşıyan Arapça kelimeler mu‘rab ve mebnî diye iki kısma ayrılır.
Mebnî: Cümlede bulunduğu yere göre sonu değişmeyen kelimedir. Bunlar; aslî (kökten) ve arızî (sonradan) mebnüer olmak üzere iki kısımdır. Aslî de ikiye ayrılır; sürekli mebnî olanlar, arizî mebnî (zaman zaman mebnî) olanlar.
Asli mebnîler dört tanedir
- Harf
- Mâzi
- Emr-i hâzır (emir fiil)
- Cümle
Arizî mebnîler iki kısımdır
- Sürekli mebnî olanlar
- Zaman zaman mebnî olanlar
Sürekli mebnî olanlar
- Zamirler
- İsm-i işaretler
- îsm-i mevsuller
- İsim fiiller
- Soru edâtlan
- Şart isimleri
- Birleşik isimler
Zaman zaman mebnî olanlar
- Münâdâ
- Cinsten hükmü nefyeden lâ (لا)’nın ismi
- Çeşitli kalıplarda gelen isimler
- Sonuna müenneslik veya tekid nûnu (ن) bitişen muzari fii.
Mu‘rab
İ‘râb alan kelimedir. Daha açık bir ifade ile Hamlede bulunduğu yere göre lafzı, takdirî veya mahallî irab alan kelimeye denir. Bunlar fiil ve isim olmak üzere iki kısımdır.
İsimlerde i‘râb şekilleri ref nasb ve cer olmak üzere üçtür. Ref, fâiliyyet yani fail ve benzeri merfü öğelerin; nasb, mefuliyyet yani meful ve benzeri mansûb öğelerin cer, mecrûriyyet yani cer harflerinden veya muzâftan sonra gelen mecrûr öğelerin alâmetidir. Bunların dışında sadece fiillerde kullanılan cezm tabiri de meczûmiyyet yanı cezm edatlarından sonra gelen meczûm öğelerin alâmetidir.
Mu‘rab kelime iki kısımdır;
birincisi refi (ötreliği), nasbi (üstünlüğü), cerri (kesreliği) ve tenvini kabul eden munsarıf;
İkincisi kesreyi ve tenvini kabul etmeyen ğayr-ı munsanftır
Mebnîlikte kullanılan kavramlar feth, zamm ve kesr, mu’rablıkta kullanılan tabirler fetha, zamme ve kesradır.
Merfû, mansûb ve mecrûr tabirleri de mu‘rab kelimeler için kullanılan ifadelerdir.
İ‘râbı harf veya hareke olan isimlerde i‘râb şekilleri için ref, nasb ve cerr fiili muzârilerde ref nasb ve cezm kavramıları kullanılır.
İrab yapabilmek için öncelikle kelime çeşitlerinin iyi bilinmesi ve belli bir dilbilgisi birikimine sahip olunması gerekir.
Cümle yapısının temeli kelimedir. Bunlar harf mi? İsim mi? Fiil mi? Aynca cümle içinde kullanılan kelimenin yapısının ve i‘râb özelliklerinin ne olduğu mutlaka bilinmelidir.
Mesela “müfred munsanf (tesniye ve cemi olmayan cer ve tenvini kabul eden tekil)” bir kelimenin i‘râbı nasıldır? diye sorulduğunda veya böyle bir kelime cümle içinde karşımıza çıktığında, i’râbın harekeyle ve tam irab olduğu, ref halinin zamme, nasb halinin fetha, cer halinin kesr olduğu hatırlanmalıdır. Daha sonra çok alıştırma uygulama yapmakla cümle tahlilinde belirli bir mesafe alınabîlir ve meleke kazanılabilir. Böylece Arap edebiyatı ve dinin temel kaynaklan -özellikle Kur’ân-ı Kerîm daha iyi tahlil edilebilir ve anlaşılır hale gelebilir.
Arapçaya gönül verenlerin i‘râb yapabilmesi için bilmeesi gereken 100 şey vardır. Bunlar âmil (60), ma‘mûl (30) ve i‘râbdır( 10).
İrâb alâmetleri
İ’rib alâmetleri üç tanedir
üç hareke, dört harf, üç de hazfdır. Bunların tamamı herhangi bir kelime ayrımına tabi tutulmadan şu şekilde sıralanmıştır;
Ref alâmetleri: ötre, çift ötre, elif, elif-nûn, vâv-nûn,
Nasb alâmetleri: Üstün, çift üstün, elif, yâ-nûn, nün hafinin düşmesi
Cer alâmetteri: Kesre, iki kesra, yâ.
Güzel bilgiler için teşekkürler, irab kelimesinin kökü ع ر ب olması lazım, عرف yazılmış