Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından WOW Otel’de düzenlenen 21. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, doğru yoldan mahrum kalmamak, hatalara düşmemek adına istişarelerin çok önemli olduğunu söyledi.
İstişarelerin ortak çözümlere ulaşmayı sağlayacağını, İslam dünyasının buna ihtiyacı olduğunu kaydeden Bozdağ, fikirlerin ortaya konulmasının önemine işaret etti.
Sloganla Değil Fikirle
“Sloganlara değil, fikirlerle ne demek istediğimizi anlatmaya ihtiyacımız var. Çünkü İslam dünyası sloganlar yüzünden uzunca bir zamandır bedel ödüyor” diyen Bozdağ, artık sloganlarla değil gerçek bilgiyle, doğruyla hareket etmek gerektiğini kaydetti.
Bozdağ, İslam dünyasının çok ciddi sorunlar içinde bulunduğunu ifade ederek, açlık, yoksulluk, terör ve kardeş kavgası gibi sorunlarla Müslümanların karşı karşıya olduğunu belirtti.
Bekir Bozdağ, “En önemli sorun, en önemli sıkıntılardan birisi, İslam’ın doğru anlaşılması noktasında, İslam dünyasının ciddi sorunları var. Ciddi sıkıntıları var. İslam’ı doğru anlamak, doğru anlatmak konusunda problemler var. Peygambersiz bir İslam, Kur’an’sız bir Peygamber olması mümkün değil. Kur’an Peygambere ayna, Peygamber de Kur’an’a aynadır” dedi.
Bugün birilerinin peygambersiz İslam veya Kur’an ile peygamber arasına mesafe koyarak bir takım yorum ve değerlendirme yaptığını anlatan Bozdağ, bu anlamda hareket edenlerin iyi niyetli olduklarını söylemenin mümkün olmadığını, Kur’an ve sünnetin doğru öğretilmesi konusunda İslam ülkelerine ve İslam alimlerine büyük görevler düştüğünü kaydetti.
Bozdağ, bilginin olmadığı yerde cehaletin egemen olacağına da vurgu yaparak, Müslümanların karşı karşıya kaldığı sorunlardan diğerinin de mezhepler arası yarış olduğunu, bunun da Müslümanlara zarar verdiğini söyledi.
Hiçbir mezhebin görüşünün Kur’an ve İslam yerine ikame edilemeyeceğini kaydeden Bozdağ, İslam dünyasında fitne ateşi yakmak isteyenlerin zaman zaman bunu yaptıklarını ve Müslümanların birbirine düşürülebildiğini belirtti.
Irkçılığın büyük bir tehlikeli olduğunu ifade eden Bozdağ, bu tehlike karşısında herkesin uyanık olması gerektiğini ve ırkçılığı ret ederken, insanlar arasında kardeşliği, Müslümanlar arasında hem dinde, hem hilkatte kardeşliği güçlendirmek gerektiğini belirtti.
Müslümanların kardeşlik hukukunu gerektiği gibi yerine getirmediğini de kaydeden Bozdağ, eğer Somali’de açlık varsa kardeşlik hukukunun orada olmayı gerektirdiğini söyledi.
Bozdağ, İslam’ın barış dini olduğunu ve öldürmeyi değil, yaşatmayı dayattığını dile getirdi.
-“Biz de hiç kusur yok mu?”-
Müslümanlar içinde yaşadıkları sorunları değerlendirirken ABD’yi ve Avrupa’yı bütün sorunlarının müsebbibi gördüğünü anlatan Bozdağ, şöyle devam etti: “Biz de hiç kusur yok mu? Bir dönüp kendimize bakmamız lazım. Eğer başkaları sizin zayıf olmanızı, güçsüz olmanızı, çökmenizi, yok olmanızı istiyor, onun için çalışıyorlarsa kendi vazifesini yapıyor. Peki, biz ne yapıyoruz? Ona bakmamız lazım. Başkalarının ne yaptığı değil, bizim ne yaptığımız önemli. Başkaları büyük bir ekonomik güç yaratmış, bugün onun sahibiyse biz neden yaratamadık? Başkaları bir siyasi güç oluşturduysa biz neden oluşturamadık bu siyasal gücü. Başkaları güçlü devlet yönetimleri kurmuşsa, biz neden kuramadık? Başkaları hukuku inşa etmişse biz İslam dünyasında hukuku neden inşa edemedik. Bugün eşitlik, İslam’ındır. Eşitsizliğin adalet olduğu bir dönemde, eşitliğin hak ve adalet olduğunu toplumun yüzüne haykıran bir anlayıştan geliyoruz.”
Kadın ve çocuk hakları, eşitlik, hak, hukuk, yardımlaşma ve dayanışmanın İslam’ın temel kuralları olduğunu ifade eden Bozdağ, bu konuda herkesin kendisine dönüp bakması gerektiğini söyledi.
Bozdağ, “Suriye’de hukuk var mı? Adalet var mı? Can emniyeti var mı? Mal emniyeti var mı?” dedi.
Hukuk, adalet, eşitlik, kadın ve çocuk haklarının pek çok Müslüman ülkede İslam’ın emrettiği gibi olmadığını da kaydeden Bozdağ, cehaleti ortadan kaldırmanın herkesin görevi olduğunu söyledi.
Bozdağ, parti olarak sloganları çöpe atan, millete hizmet eden anlayışta olduklarını söyledi.
İslam dünyasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı büyük bir sevginin var olduğunu da ifade eden Bozdağ, bunun hakkın yanında durulduğu, zalimin yanında ‘Bu bizdendir’ diye susulmadığı için var olduğunu anlattı.
Bozdağ, “Biz ilkeli durmak zorundayız. İlkelerimizi koyacağız. O ilkelere uyacağız. Başkalarının da uymasını isteyeceğiz. Bir ülke insan hakkı kutsaldır, ona riayet ediyorsa ne ala bizim ilişkimizde gayet iyi olur. Ama yanı başımızda çocuklar ölürken öldürülürken, cayır cayır her şey yanarken senin elinde de imkan varsa, susarsan o yananlardan herkes mesul olur. Müslümanlar etrafında olup bitenlere karşı duyarsız, sessiz kalmasınlar” dedi.
Akşam