Arapça Soru Edatları
ARAPÇASI مَا؟ | TÜRKÇESİ Ne?
|
مَاذَا؟ | Ne? |
مَنْ؟ | Kim? |
كَيْفَ؟ | Nasıl |
هَلْ؟ | Mı / Mi? |
أَ؟ | Mı / Mi? |
نَعَمْ | Evet |
أَجَلْ | Evet |
أَ | Evet |
لاَ | Hayır |
كَلاَّ | Hayır |
كَمْ؟ | Kaç? |
بِكَمْ؟ | Kaça? |
لِمَاذَا؟ | Niçin |
مَتَى؟ | Ne zaman? |
أَيّ؟ | Hangi? |
مَنْ؟ | Kim? |
عَمَّ؟=عَنْ+مَا | Ne hakkında? |
مِمَّ؟=مِنْ+مَا | Neyden? |
اَلاَ؟ | -maz mısın?(olumsuz hel?) |
بَلَى | Ela nın olumlu cevabı |
الإِسْـتِـفْـهَـام |
أ | mı, mi, mu, mü,? |
Sen Muhammed misin? | أَأَنْـتَ مُـحَـمَّـد ؟ |
هَل | mı, mi, mu, mü,? |
Sen okuyor musun? | هَلْ تَـقْـرَأ ؟ |
مَن | Kim |
Sen kimsin? | مَـنْ أَنْــت ؟ |
مَا | Ne |
What are you doing? | ماذا تَـفْـعَـل ؟ |
مَتَى | Ne zaman |
Ne zaman uyursun | مَـتَـى تَـنَـام ؟ |
أَيْنَ | Nerede – Nere. |
Nerede yaşıyorsun | أَيْـنَ تَـسْـكُـن ؟ |
كَيْفَ | Nasıl |
Nasılsın | كَـيْـفَ حَـالُـك ؟ |
كَم | |
Kaç kilosun? (ağırlığın kaçtır) | كَــمْ وَزْنُــكَ ؟ |
لِــمَـاذَا | Ne için, Niçin, Neden? |
Niçin ağlıyorsun? | لِــمَـاذَا تَـبْـكِـي ؟ |
مَن | bu soru edatı insanlar için kullanılır |
Bu kimdir? | مَـنْ هَــذَا ؟ |
مَا | Cansız ve nesneler için kullanılır |
Elinde ne var? | مَــا بِـيَـدِك ؟ |
أَلَيْسَ | değil mi? |
Bu Kerim değil mi? | أَلَــيْـسَ هَـذَا كَـرِيـم ؟ |
أَلاَ | ma(yacak) |
Bizimle oynamayacak mısın? | أَلاَ تَـلْـعَـبُ مَـعَـنَـا ؟ |
أَلَم | ma(dı) |
Öğretmeni duymadın mı? | أَلَـمْ تَـسْـمَع الْأُسْـتَـاذ ؟ |
Cevaplar | Sorular | ||||
فِـي دُبَـي | أَيْـنَ | / | كَــمْ | (1 | |
فالـسَّـنَـة الْـمُـقْـبِـلَـة | مَــنْ | / | مَــتَــىْ | (2 | |
حَــالُـكَ | هَــلْ | / | كَــيْـفَ | (3 | |
كِــتَــاب | مَــنْ | / | مَــا | (4 | |
وُلِــدْت | لِـمَـاذَا | / | مَـتَـى | (5 | |
1984 | سَـنَـةَ | مَــتَـى | / | كَـيْـفَ | (6 |
مَـتَـى | أَيْـن | هَــل | كَــم | كَــيْـف | أَلَــم |
دِرْهَـمـا | 45 | ثَـمَـنُ الْـكِـتَـاب | ثَـمَـنُ الْـكِـتَـاب؟ | …… (1 |
أَعْــمَـلُ فِــي مَـدِيـنَـةِ وَاشِـنْـطُـن | تَــعْــمَــل ؟ | …… (2 |
بَـلَـى، سَـافَـرْتُ فِـي الْـعُـطْـلَـة | تُـسَـافِرْ؟ | …… (3 |
نَـعَـم أَنَـا طَـالِـب | تَـدْرُسُ فِـي الْـجَـامِـعَـة؟ | …… (4 |
كَــانَ يَـوْمــاً صَـعْـبـا | كَــانَ يَـوْمُــك؟ | (5 |
يَـبْـدَأُ عَــرْضُ الْفِـيـلْـم الـسَّـاعَـةَ الْـخَـامِـسَـة | يَـبْـدَأُ الْعَــرْض؟ُ | …… (6 |
اشْـتَـرَيْـت دَفْـتَـراً | اشْـتَـرَيْـت؟ | (1 |
مُـدَرِّسِـي هُـوَ خَـالِـد | هُـوَ مُـدَرِّسُـكَ ؟ | (2 |
كَـانَ مَـعِـي أَحْـمَـد | كَـانَ مَـعَـكَ الْـبَـارِحَـة؟ | (3 |
إِنَّـهُ قَــلَـمُ رَصَـاص | ذَلِـكَ الْـقَـلَـم ؟ | (4 |
هَـذَا دَرْسُ تَـارِيـخ | هَـذَا الدَّرْس؟ | (5 |
أَنَـا أَكَـلْـتُ الـتُّـفَّـاحَـة | أَكَـلَ الـتُّـفَّـاحَـة؟ | (6 |
كَـيْـف | لِـمَـاذَا | كَـم | مَـتَـى | كَـم | أَيْـن |
هَـاتِـفُـكَ فِـي الْـغُـرْفَـة | عُـمْـرُكْ ؟ | …… (1 |
سَـأَنَـامُ السَّـاعَـةَ الْـعَـاشِـرَة | كِـتَـابـًا لَـدَيْـكَ ؟ | …… (2 |
كَـانَ الْإِمْـتِـحَـانُ سَـهْـلا | هَـاتِـفِـي ؟ | …… (3 |
عُـمْـرِي 35 سَـنَـة | تَـنَـام ؟ | …… (4 |
عِـنْـدِي 3 كُـتُـب | كَـانَ الْإِمْـتِـحَـان؟ | (5 |
لِأَنِّـي جَـوْعَـان | تَـأْكُـلُ بِـسُرْعَـة؟ | …… (6 |
SORU HARFLERİ
Arapça’da pekçok soru edatı bulunmaktadır. Bunlardan iki tanesi ( أَ) ve ( (هَلْ
harf, diğerleri ise isimdir. Arapça cümlelerde yer alan harfler kural gereği o
cümlelerin herhangi bir ögesi olamadıkları için i‘râb bakımından bir yere
sahip değildir. Yani cümlenin herhangi bir ögesi olmazlar. Türkçede olduğu
gibi Arapçada da değişik soru tipleri vardır. İsim veya fiil cümlelerinin
başlarına gelerek bu cümlelere ‘soru’ anlamı kazandıran hel ve hemze
harflerinin kullanımı ile ilgili olarak şunlar söylenebilir:
Soru harflerinin kullanıldığı üç farklı soru tipi vardır:
I. Tip Soru Cümleleri: Yanıtı ‘Evet,’ ( نَعَمْ ) veya ‘Hayır,’ ( لاَ) olan ya da
yanıtı ‘Evet,’ veya ‘Hayır,’ ile başlayan sorular. Bu tip sorularda her iki soru
harfinden birisi tercihe göre kullanılabilir. Bu durumda cevap ya olumludur
ya da olumsuzdur.
Mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Konuyu anladın mı?) ؟ هَلْ فَهِمْتَ الْمَوْضُوعَ؟ / أَ فَهِمْتَ الْمَوْضُوعَ
(Evet, konuyu anladım) . نَعَمْ، فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ
(Hayır, konuyu anlamadım) لاَ، لَمْ أَفْهَمِ الْمَوْضُوعَ
Muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Arapça çalışıyor musun?) ؟ هَلْ تَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ؟ / أَ تَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ
(Evet, Arapça çalışıyorum) . نَعَمْ، أَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ
(Hayır, Arapça çalışmıyorum) لاَ، لاَ أَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ
(Hayır, Arapça çalışmıyorum) لاَ، مَا أَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ
İsim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Bu öğrenci çalışkan mı?) ؟ هَلْ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ؟ / أَ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ
(Evet, bu öğrenci çalışkan) . نَعَمْ، هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ
(Hayır, bu öğrenci çalışkan değil) ( لاَ، لَيْسَ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدًا (بِمُجْتَهِدٍ
Burada dikkat edilecek olursa olumsuz cevaplarda “Hayır” denildikten
sonra cümle tekrar olumsuz yapılmaktadır. İsim cümlelerin olumsuz şekli de
genelde ( لَيْسَ ) fiili ile yapılır.
Aşağıdaki soru cümlelerine hem olumlu hem de olumsuz cevap veriniz.
أَ ذَهَبْتَ إِلَى السُّوقِ الْيَومَ؟
هَلْ سَتَقْرَأُ هَذَا الْكِتَابَ؟
هَلْ أَنْتَ مُدَرِّسٌ؟
II. Tip Soru Cümleleri: Bir seçenekler listesindeki tercihi soran ve yanıtı
‘Evet,’ veya ‘Hayır,’ olmayan sorular. Bu soru tipinde sadece soru harfi olan
hemze ( أَ) ile birlikte أَمْ edatı da kullanılır.
Mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Et mi yedin yoksa balık mı?) ؟ أَ لحَْمًا أَكَلْتَ أَمْ سمََكًا
(Et yedim) . أَكَلْتُ لحَْمًا
(Balık yedim) . أَكَلْتُ سَمَكًا
Muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Arapça’yı mı seviyorsun yoksa Fransızca’yı mı?) ؟ أَ تُحِبُّ الْعَرَبِيَّةَ أَمِ الْفَرَنْسِيَّةَ
(Arapça’yı seviyorum) . أُحِبُّ الْعَرَبِيَّةَ
(Fransızca’yı seviyorum) . أُحِبُّ الْفَرَنْسِيَّةَ
İsim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Öğretmen misin sen yoksa mühendis mi?) ؟ أَ مُدَرِّسٌ أَنْتَ أَمْ مُهَنْدِسٌ
(Ben bir öğretmenim) . أَنَا مُدَرِّسٌ
(Ben bir mühendisim) . أَنَا مُهَنْدِسٌ
Bu tip sorulara cevap harfleri kullanılmadan, sunulan iki seçenekten biri
doğrudan tercih edilerek cevap verilir.
Aşağıdaki soru cümlelerine iki tercihi de ayrı ayrı kullanarak cevap veriniz.
أَ صَحِيفَةً قَرأْتَ أَمْ مَجَلَّةً؟
أَ تُسَافِرُ إِلَى الْقَاهِرَةِ أَمْ إِلَى دِمَشْقَ؟
أَ هَذَا السُّؤَالُ صَعْبٌ أَمْ سَهْلٌ؟
III. Tip Soru Cümleleri: Olumsuz soru yapıları. Bu soru tipinde, hemzeden
sonra mutlaka, لَمْ، مَا لاَ، لَيْسَ، ، لَنْ gibi cümleye olumsuzluk kazandıran bir
olumsuzluk (nefiy) edatı bulunur. Yanıtın olumlu olması durumunda cümleye
بَلَى ; olumsuz olması durumunda ise نَعَمْ edatları ile başlanmalıdır. Olumlu
sorularda “Evet” şeklinde karşılık bulan نَعَمْ cevap edatı olumsuz sorularda
“Hayır” şeklinde tercüme edilmelidir.
Olumsuz mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Konuyu anlamadın mı?) ؟ أَ مَا فَهِمْتَ الْمَوضُوعَ
(Evet, konuyu anladım) . بَلَى، فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ
(Hayır, konuyu anlamadım) . نَعَمْ، مَا فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ
Olumsuz muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Erken uyumuyor musun?) ؟ أَلاَ تَنَامُ مُبَكِّرًا
(Evet, erken uyuyorum) . بَلَى، أَنَامُ مُبَكِّرًا
(Hayır, erken uyumuyorum) . نَعَمْ، لاَ أَنَامُ مُبَكِّرًا
Olumsuz isim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Araban yeni değil mi?) ؟ ( أَ لَيْسَتْ سَيَّارَتُكَ جَدِيدَةً (بِجَدِيدَةٍ
(Evet, arabam yeni) . بَلَى، سَيَّارَتِي جَدِيدَةٌ
(Hayır, arabam yeni değil) .( نَعَمْ، لَيْسَتْ سَيَّارَتِي جَدِيدَةً (بِجَدِيدَةٍ
Bu tip sorulara verilen yanıtlar olumlu ise, بَلَى cevap harfinden sonra
cümle olumlu kurulur. Şayet cevabımız olumsuz ise نَعَمْ cevap harfinden
sonra cümle mutlaka olumsuz kurulmalıdır. Bu tip sorularda cevaplar asla
128
نَعَمْ dan sonra olumlu olmaz. Yine bu soru türünde asla لاَ cevap harfi de
kullanılmamaktadır.
Aşağıdaki olumsuz sorulara hem olumlu hem de olumsuz cevaplar veriniz.
أَ لمَْ تَكْتُبْ وَاجِبَكَ؟
أَ لاَ تَشْرَبُ الشَّايَ؟
أَ لَيْسَ هَذَا مُمْكِنًا (بِمُمْكِنٍ)؟
İlk soru tipinde tercihe göre hel veya hemze kullanılabilirken, iki ve üçüncü
soru tiplerinde sadece hemze kullanılır.
SORU İSİMLERİ
Birer soru harfi olan ‘ هَلْ ’ ve ‘ أَ’ den farklı olarak, ‘Soru İsimleri’, isim
olmaları itibariyle cümlede mutlaka temel ögelerden biri olmak ve buna göre
iraplanmak durumundadır. Bir soru isminin, cümlenin hangi ögesi olduğunu
anlamanın pratik yolu şudur:
Öncelikle, başında soru isminin yer aldığı cümleye makul bir cevap
verilir. Soru ismine cevap teşkil eden kelime, cevap cümlesinde hangi ögenin
karşılığı ise, soru cümlesinde yer alan soru isminin cümle içindeki dilbilgisel
rolü ve bu role uygun i‘râbı da o demektir.
مَنْ . 1 : İnsanlar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre; kim?, kimi?,
kime? gibi manalara gelir.
Bu soru ismi cümlede mübteda, haber, mef’ûlün bih, muzâfun ileyh vs. gibi
ögeler olabilir.
Örnek مَنْ ذَهَبَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ؟ : 1 (Okula kim gitti?) cümlesinde soru ismi
mübtedadır. Cevabı ister ذَهَبَ عَلِيٌّ إِلَى الْمَدْرَسَةِ şeklinde verelim, isterse de عَلِيٌّ
ذَهَبَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ şeklinde verelim durum farketmez. Her iki halde de soru ismi
mübteda durumundadır. Çünkü bir fiil cümlesinde fâil başa alındığında
otomatik olarak mübteda ögesine dönüşür. Dolayısıyle bu soru cümlesindeki
مَنْ mübteda konumundadır. Yine ؟ مَنْ فِي الْبَيْتِ (Evde kim var?) soru cümlesinde
مَنْ mübteda, فِي الْبَيْتِ kısmı da haberdir. Çünkü hiçbir zaman harf-i cerli ve
zarflı yapılardan mübteda olmaz.
Örnek مَنْ هَذَا؟ : 2 (Bu kim?) cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı هَذَا مُحَمَّدٌ
şeklinde verilir ve مَنْ sorusunun karşılığı olarak مُحَمَّدٌ sözcüğü verilmiştir. Bu
da cümlede haber konumundadır. Dolayısıyle مَنْ soru ismi de haberdir.
Örnek مَنْ رَأَيْتَ الْيَومَ؟ : 3 (Bugün kimi gördün?) cümlesinde soru ismi
mef’ûlün bihdir. Cevabı رَأَيْتُ الْيَوْمَ عَلِيًّا (Bugün Ali’yi gördüm) şeklinde
verdiğimizde sorudaki مَنْ yerine cevapta عَلِيًّا sözcüğünü ifade etmiş oluruz.
O da fiil cümlesinin mef’ûlün bihi olur.
Örnek قَمِيصُ مَنْ هَذَا؟ : 4 (Bu kimin gömleği?) cümlesinde soru ismi
muzâfun ileyhdir. Cevabı هَذَا قَمِيصُ مُحَمَّدٍ (Bu Muhammed’in gömleğidir)
129
şeklinde verdiğimizde sorudaki مَنْ yerine cevapta مُحَمَّدٍ sözcüğüne yer
verilmiştir. O kelime de muzâfun ileyh konumundadır.
Aşağıdaki sorulara cevap veriniz ve soru isimlerinin cümledeki yerlerini
belirtiniz.
مَنْ أَكْرَمَكُمْ؟
مَنْ زُرْتَ فِي الْمَدِينَةِ؟
مَنْ أَمَامَ الْكُلِّيَّةِ؟
مَا . 2 : İnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre;
ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir.
Bu soru ismi cümlede mübteda, haber, mef’ûlün bih, vs. gibi ögeler
olabilir.
Örnek مَا وَقَعَ عَلَى اْلأَرْضِ؟ : 1 (Yere ne düştü?) cümlesinde soru ismi
mübtedadır. Cevabı ister وَقَعَ الْقَلَمُ عَلَى اْلأَرْضِ (Yere kalem düştü) şeklinde
verelim, isterse de اَلْقَلَمُ وَقَعَ عَلَى اْلأَرْضِ şeklinde verelim durum farketmez. Her
iki halde de soru ismi mübteda durumundadır. Çünkü bir fiil cümlesinde fâil
başa alındığında otomatik olarak mübteda ögesine dönüşür. Dolayısıyle bu
soru cümlesindeki مَا mübteda konumundadır. Yine ؟ مَا فِي يَدِكَ (Elinde ne var?)
soru cümlesinde مَا mübteda, فِي يَدِكَ kısmı da haberdir. Çünkü hiçbir zaman
harf-i cerli ve zarflı yapılardan mübteda olmaz.
Örnek مَا هَذَا؟ : 2 (Bu ne?) cümlesinde soru ismi haber mahallindedir.
Cevabı هَذَا قَلَمٌ şeklinde verilir ve cevapta مَا sorusunun karşılığı olarak قَلَمٌ
sözcüğü zikredilmiştir. Bu kelime de cümlede haber konumundadır.
Dolayısıyle مَا soru ismi de haber mahallindedir.
Örnek مَا قَرَأْتَ الْيَومَ؟ : 3 (Bugün ne okudun?) cümlesinde soru ismi mef’ûlün
bihdir. Cevabı قَرَأْتُ الْيَوْمَ قِصَّةً (Bugün bir hikaye okudum) şeklinde
verdiğimizde sorudaki مَا yerine cevapta قِصَّةً sözcüğünü ifade etmiş oluruz. O
da fiil cümlesinin mef’ûlün bihi durumundadır.
Aşağıdaki sorulara cevap veriniz ve soru isimlerinin cümledeki yerini belirtiniz.
مَا أَكَلْتَ فِي الْفَطُورِ؟
مَا فِي جَيْبِكَ؟
مَا اسْمُكَ؟
Soru ismi olan مَا edatının başına herhangi bir harf-i cer gelecek olsa bu
durumda sonundaki elifi düşmek zorundadır. Bunun gerekçesi ise ismi mevsul
olan مَا ile karışmamasıdır. Eğer başında harf-i cer olduğu halde sonunda elif
var ise o edat soru edatı değil ismi mevsuldür. Edatın başına gelen harf-i
cerler genelde fiilin kendisine ait harf-i cerlerdir. Zira Arapça’da bazı fiiller
daima belirli harfi cerlerle kullanılır. Örneğin حَافَظَ ، حَرَصَ، شَجَّعَ gibi fiiller daima
عَلَى harf-i ceri ile kullanılırlar.
Örnek بِمَ تَهْتَمُّ؟ : 1 (Neye önem veriyorsun?)
أَهْتَمُّ بِاللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ (Arapça’ya önem veriyorum.)
Örnek فِيمَ تُفَكِّرُ؟ : 2 (Neyi düşünüyorsun?)
أُفَكِّرُ فِي اْلاِمْتِحَانِ (Sınavı düşünüyorum.)
Aşağıdaki ifadelerde مَا soru isminin başına harf-i cerler getirerek soru
cümleleri oluşturunuz.
أُحَافِظُ عَلَى صِحَّتِي.
أَعْتَنِي بِوَاجِبَاتِي.
أَسْأَلُكَ عَنِ اْلاِخْتِبَارِ.
Soru ismi olan مَا edatının başına لِ harf-i ceri gelirse anlamı niçin olur ve لِمَ
şeklinde sonundaki elif düşürülerek yazılır. Şu hususa özellikle dikkat etmek
gerekir. Burada kullanılan لِ harf-i ceri herhangi bir fiil ile sürekli kullanılan harfi
cer değildir. Bir üstteki dikkat konusunda ele alınan harf-i cerler ise daima o
fiillerle kullanılan harflerdir.
Örnek: ؟ لِمَ خَرَجْتَ مِنَ الْفَصْلِ (Sınıftan niçin çıktın?)
خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْلِ لِأَغْسِلَ وَجْهِي. (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım)
نَّنِي مَرِيض. ◌َ خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِ (Sınıftan hasta olduğum için çıktım)
مَاذَا . 3 : İnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumuna
göre; ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir. Kullanım bakımından مَا soru
isminden farkı yoktur onun kullanıldığı yerlerde aynı şekilde kullanılır. Bu
soru ismi de cümlede mübteda, haber, mef’ûlün bih, v.s. gibi ögeler olabilir.
Örnek مَاذَا فِي حَقِيبَتِكَ؟ : 1 (Çantanda ne var?) cümlesinde soru ismi
mübtedadır. Cevabı فِي حَقِيبَتِي كِتَابٌ (Çantamda bir kitap var) şeklinde
verdiğimizde sorudaki مَاذَا yerine cevapta كِتَابٌ sözcüğüne yer verilmiştir. O
kelime de cümlenin sona gelmiş mübtedasıdır. Bilindiği gibi harf-i cerli ve
zarflı ifadelerden mübteda olmaz.
Örnek مَاذَا شَرِبْتَ؟ : 2 (Ne içtin?) cümlesinde soru ismi mef’ûlün bihdir.
Cevabı شَرِبْتُ الشَّايَ (Çay içtim) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَاذَا
karşılığında cevapta الشَّايَ sözcüğü getirilmiştir. Bu durumda الشَّايَ sözcüğü
cümlenin mef’ûlün bihi olmaktadır.
Aşağıdaki مَاذَا soru ismiyle oluşturulmuş soruları cevaplayınız.
مَاذَا تُفَضِّلُ مِنَ الْمَشْرُوبَاتِ؟
مَاذَا فِي غُرْفَتِكَ؟
Soru ismi olan مَاذَا edatının başına لِ harf-i ceri gelirse anlamı “Niçin?” olur ve
لِمَاذَا şeklinde yazılır. Kullanımı da tıpkı لِمَ edatı gibidir.
Örnek: ؟ لِمَاذَا خَرَجْتَ مِنَ الْفَصْلِ (Sınıftan niçin çıktın?)
غْسِلَ وَجْهِي. ◌َ خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِ (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım)
131
نَّنِي مَرِيضٌ. ◌َ خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِ (Sınıftan hasta olduğum için çıktım)
مَتَى . 4 : Zaman için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “Ne zaman?” olup
cümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır.
Örnek مَتَى اْلاِخْتِبَارُ؟ : 1 (Sınav ne zaman?) isim cümlesinde soru ismi
haberdir. Cevabı اَلْاِخْتِبَارُ فِي السَّاعَةِ الْعَاشِرَة (Sınav saat onda) şeklinde
verdiğimizde sorudaki مَتَى yerine cevapta فِي السَّاعَةِ الْعَاشِرَةِ ifadesiyle cevap
verilmiştir. O ifade de isim cümlesinin haberidir. Bilindiği gibi harf-i cerli ve
zarflı ifadelerden mübteda olmaz.
Örnek مَتَى سَتُسَافِرُ إِلَى الْقَاهِرَةِ؟ : 2 (Kahire’ye ne zaman gideceksin?) fiil
cümlesinde soru ismi zarf (mef’ûlün fîh) konumundadır. Cevabı سَأُسَافِرُ إِلَى الْقَاهِرَةِ
الْيَوْمَ. (Kahire’ye bugün gideceğim.) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَتَى yerine
cevapta الْيَوْمَ ifadesiyle cevap verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinin zarfıdır.
Örnek مُنْذُ مَتَى تَتَعَلَّمُ الْعَرَبِيَّةَ؟ : 3 (Ne zamandan beri Arapça öğreniyorsun?) fiil
cümlesinde soru isminin başına harf-i cer olan مُنْذُ edatı gelmiştir ve mecrûr
konumundadır. Cevabı أَتَعَلَّمُ الْعَرَبِيَّةَ مُنْذُ سَنَةٍ (Bir yıldan beri Arapça öğreniyorum)
şeklinde verdiğimizde sorudaki مَتَى yerine cevapta سَنَةٍ ifadesiyle cevap
verilmiştir. Bu sözcük de harf-i cerin mecrûrudur.
مَتَى soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.
مَتَى عِيدُ الْفِطْرِ؟
مَتَى رَجَعْتَ مِنَ الْعُطْلَةِ؟
حَتَّى مَتَى تَجْتَهِدُ؟
أَيْنَ . 5 : Mekan için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “nerede?, nereye?,
neresi?” olup cümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır.
Örnek أَيْنَ السَّيَّارَةُ؟ : 1 (Otomobil nerede?) isim cümlesinde soru ismi
haberdir. Cevabı اَلسَّيَّارَةُ فِي الْمَوْقِفِ (Otomobil park yerinde) şeklinde
verdiğimizde أَيْنَ soru isminin cevabı olarak فِي الْمَوْقِفِ ifadesi verilmiştir. O
ifade de isim cümlesinin haberidir. Bilindiği gibi harf-i cerli ve zarflı
ifadelerden mübteda olmaz.
Örnek أَيْنَ أَوْقَفْتَ السَّيَّارَةَ؟ : 2 (Otomobili nereye parkettin?) fiil cümlesinde
soru ismi zarf (mef’ûlün fîh) konumundadır. Cevabı أَوْقَفْتُ السَّيَّارَةَ أَمَامَ الْمَدْرَسَة
(Otomobili okulun önüne parkettim) şeklinde verdiğimizde أَيْنَ soru isminin
cevabı olarak أَمَامَ الْمَدْرَسَةِ ifadesi verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinin
zarfıdır.
Örnek إِلَى أَيْنَ ذَهَبْتَ؟ : 3 (Nereye gittin?) fiil cümlesinde soru ismi başında
harf-i cer bulunduğu için mecrûrdur. Cevabı ذَهَبْتُ إِلَى الْمَدْرَسَةِ (Okula gittim)
şeklinde verdiğimizde إِلَى أَيْنَ soru isminin cevabı olarak إِلَى الْمَدْرَسَةِ ifadesi
verilmiştir. ( الْمَدْرَسَةِ ) kelimesi harf-i cerin mecrûrudur.
132
أَيْنَ soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.
أَيْنَ كِتَابُكَ؟
أَيْنَ وَضَعْتَ حَقِيبَتَكَ؟
مِنْ أَيْنَ قَدِمْتَ؟
كَيْفَ . 6 : Hal ve durum sormak için kullanılır ve “nasıl?” manasına gelir.
Cümlede genel olarak haber ve hal olarak kullanılır.
Örnek كَيْفَ أَنْتَ؟ : 1 (Nasılsın?) isim cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı
أَنَا بِخَيْرٍ وَالحَْمْدُ لِلَّهِ (Çok şükür ben iyiyim) şeklinde verdiğimizde كَيْفَ soru isminin
cevabı olarak بِخَيْرٍ ifadesi verilmiştir. O ifade de isim cümlesinde أَنَا
mübtedasının haberidir.
Örnek كَيْفَ جِئْتَ هُنَا؟ : 2 (Buraya nasıl geldin?) fiil cümlesinde soru ismi
haldir. Cevabı جِئْتُ هُنَا مَاشِيًا (Buraya yürüyerek geldim) şeklinde verdiğimizde
كَيْفَ soru isminin cevabı olarak مَاشِيًا ifadesi verilmiştir. O ifade de fiil
cümlesinde fâilin durumunu bildiren mansup isim olan haldir. Hal konusu
ikinci sınıfın ilgili ünitesinde ele alınacaktır.
كَيْفَ soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.
كَيْفَ حَالُكَ؟
كَيْفَ وَصَلْتَ إِلَى الْبَيْتِ؟
كَمْ . 7 : Sayı (aded) sormak için kullanılır ve “kaç?”, “ne kadar?”
manalarına gelir. Cümlede genel olarak mübteda, haber, mef’ûlün bih, harf-i
cerle mecrûr vs. olarak kullanılır. Bu soru isminden sonra genellikle müfred,
mansûb ve nekre bir isim gelir. Bu isme كَمْ in temyizi denir.
Örnek كَمْ طَالِبًا فِي الْفَصْلِ؟ : 1 (Sınıfta kaç öğrenci var?) isim cümlesinde soru
ismi olan كَمْ mübteda mahallindedir. Cevabı فِي الْفَصْلِ طَالِبٌ وَاحِدٌ (Sınıfta bir
öğrenci var) şeklinde verdiğimizde كَمْ soru isminin cevabı olarak طَالِبٌ ifadesi
verilmiştir. O ifade de isim cümlesinde فِي الْفَصْلِ haberinin mübtedasıdır. كَمْ
soru isminden sonra gelen müfred, mansûb ve nekre ismin tek görevi temyiz
olmaktır. Çünkü o, “kaç” ifadesindeki kapalılığı gidermektedir.
Örnek بِكَمْ لِيرَةٍ/لِيرَةً هَذَا الْكِتَابُ؟ : 2 (Bu kitap kaç lira?) isim cümlesinde soru
ismi olan بِكَمْ haber mahallindedir. Cevabı هَذَا الْكِتَابُ بِلِيرَةٍ وَاحِدَةٍ (Bu kitap bir
liraya) şeklinde verdiğimizde بِكَمْ soru isminin cevabı olarak بِلِيرَةٍ ifadesi
verilmiştir. O ifade de isim cümlesinde هَذَا الْكِتَابُ mübtedasının haberi
mahallindedir. Eğer كَمْ soru isminin başına harf-i cerlerden biri gelecek olsa
kemin temyizi olan nekre isim mansûb da olabilir, harf-i cerden dolayı
mecrûr da olabilir.
Örnek كَمْ كِتَابًا قَرَأْتَ؟ : 3 (Kaç kitap okudun?) fiil cümlesinde soru ismi
olan كَمْ mef’ûlün bihdir. Cevabı قَرَأْتُ كِتَابًا (Bir kitap okudum) şeklinde
verdiğimizde كَمْ soru isminin cevabı olarak كِتَابًا ifadesi verilmiştir. O ifade de
fiil cümlesinin mef’ûlün bihidir.
133
كَمْ soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.
كَمْ وَجْبَةً تَتَنَاوَلُ كُلَّ يَوْمٍ؟
كَمْ قَلَمًا عَلَى الْمَكْتَبِ؟
بِكَمْ دُولاَرٍ اِشْتَرَيْتَ هَذِهِ الدَّرَّاجَةَ؟
أَيُّ . 8 : Genellikle “hangi?”, “hangisi?”, “hangileri?” manalarına gelir.
Cümlede genel olarak mübteda, haber, mef’ûlün bih, harf-i cerle mecrûr,
muzâfun ileyh v.s olarak kullanılır. Bu soru ismi genellikle muzâf ve
kendisinden sonra gelen isim de muzâfun ileyh olur. Nadiren de tamlama
olmaksızın kullanılır. Arapça’daki tüm soru edatlarının son harekeleri hiçbir
zaman değişmez (mebnîdirler). Ancak bunların bir istisnası vardır bu da أَيُّ
soru ismidir. Bu edatın son harfinin harekesi cümledeki konumuna göre
değişir.
Örnek أَيُّ طَالِبٍ غَابَ الْيَوْمَ؟ : 1 (Bugün hangi öğrenci gelmedi?) isim
cümlesinde soru ismi olan أَيُّ mübtedadır ve zamme ile merfu‘dur. O ayrıca
muzâf ve onu takip eden sözcük طَالِبٍ de muzâfun ileyhtir. Cevabı غَابَ الطّالِبُ
الْمُجْتَهِدُ الْيَوْمَ (Bugün çalışkan öğrenci gelmedi) şeklinde verdiğimizde أَيُّ soru
isminin cevabı olarak الطَّالِبُ الْمُجْتَهِدُ ifadesi verilmiştir. O ifade de her ne kadar
fâili olarak görünse bile isim cümlesinde غَابَ الْيَوْمَ haberinin mübtedası
mahallindedir. Bilindiği gibi fiil cümlelerinde fâili başa aldığımızda bu cümle
otomatik olarak isim cümlesine ve fâil olan kelime de mübtedaya dönüşür.
Örnek فِي أَيِّ فَصْلٍ أَنْتَ؟ : 2 (Sen hangi sınıftasın?) isim cümlesinde soru ismi
olan فِي أَيِّ şibih cümle şeklinde haberdir. Cevabı أَنَا فِي الْفَصْلِ الثَّالِثِ (Ben üçüncü
sınıftayım) şeklinde verdiğimizde فِي أَيِّ فَصْلٍ soru ifadesinin cevabı olarak فِي
الْفَصْلِ الثَّالِثِ ifadesi verilmiştir. Cevap cümlesinde أَنَا sözcüğü mübteda onu
izleyen فِي الْفَصْلِ الثَّالِثِ ifadesi de şibih cümle şeklinde haberdir.
Örnek أَيَّ كِتَابٍ قَرَأَتَ؟ : 3 (Hangi kitabı okudun?) fiil cümlesinde soru ismi
olan أَيَّ cümlenin mef’ûlün bihidir. Cevabı قَرَأْتُ كِتَابَ الْقَوَاعِدِ (Gramer kitabını
okudum) şeklinde verdiğimizde أَيَّ sorusunun cevabı olarak كِتَابَ ifadesi
verilmiştir. Cevap cümlesinde كِتَابَ sözcüğü mef’ûlün bihtir.
Örnek بِأَيِّ قَلَمٍ كَتَبْتَ؟ : 4 (Hangi kalemle yazdın?) fiil cümlesinde soru ismi
olan بِأَيِّ harf-i cerle mecrûr isimdir. Cevabı كَتَبْتُ بِالْقَلَمِ اْلأَسْوَدِ (Siyah kalemle
yazdım) şeklinde verdiğimizde بِأَيِّ sorusunun cevabı olarak بِالْقَلَمِ ifadesi
verilmiştir. Cevap cümlesinde الْقَلَمِ sözcüğü harf-i cerle mecrûrdur.
Aşağıda أَيُّ soru ismiyle oluşturulmuş soruları cevaplayınız.
أَيُّ أُسْتَاذٍ قَالَ هَكَذَا؟
أَيَّ لُغَةٍ تُحِبُّ؟
فِي أَيِّ بَلَدٍ اَلْمَدِينَةُ الْمُنَوَّرَةُ؟
فِي أَيِّ شَقَّةٍ تَسْكُنُ؟
134
Yukarıda saydığımız soru edatları Arapça’da en yaygın olarak kullanılan
edatlardır. Bunların dışında klasik Arapça’da karşımıza çıkan başka soru
isimleri de vardır. Bunlar:
أَيَّانَ . 1 (ne zaman?) gelecek zaman için kullanılan bir soru ismidir.
أَيَّانَ يَوْمُ الدِّينِ؟ (Kıyamet günü ne zaman?)
أَيَّانَ تَرْجِعُ؟ (Ne zaman döneceksin?)
يَسْأَلُ أَيَّانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ؟ (Kıyamet günü ne zaman? diye sorar.)
أَنىَّ . 2 (nasıl?, ne zaman?, nerede?, nereden?) manalarına gelir.
يَا مَرْيَمُ أَنىَّ لَكِ هَذَا؟ (Ey Meryem bu sana nereden geldi?)
أَنىَّ جِئْتَ يَا عَلِيُّ؟ (Ne zaman geldin? Ali!)
َا؟