Diyanet isleri Baskanligi

Aktüel Diyanet!

Süreli Yayınlar ve Kütüphaneler Daire Başkanı Dr. Faruk Görgülü Sordu, Güne ayak uyduran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar cevap verdi.

 

Süreli Yayınlar ve Kütüphaneler Daire Başkanı Dr. Faruk Görgülü, “Yaşadığımız coğrafyada; Suriye, Mısır, Irak, Filistin v.b ülkelerde yaşanan sıkıntılar malum. Söz konusu durum bize nasıl bir sorumluluk yüklüyor?” 

 

Çağa ayak uyduran  Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar;  “Diyanet Çok önemli bir noktaya işaret ettiniz. Yani İslam dünyasının bugün içerisinden geçtiği süreç hakikaten yürekleri kanatıyor. İslam dünyası ağır bir sınavla malul, ağır bir sınavdan geçiyor. İslam dünyası bir defa kendi sorumluluğunu üstlenecek önlemleri almadığı için, toplumsal, ekonomik ve yönetsel problemler yaşıyor. Aynı şekilde İslam dünyası toplumsal, ekonomik, yönetsel, iktisadi ve bilimsel bakımdan zamana geç kalmışlığının bedelini ödüyor. İslam dünyasında tarihe karşı ciddi bir gecikme sorunu var. Bundan dolayı bir anlamda zihin olarak tarihte kalmanın, gövde olarak bugünde bulunmanın gerilimini yaşıyor. Ve bu alanlarda, bilhassa sosyopolitik alanlarda oluşan eksikleri telafi edemedikleri için küresel sistemin küresel baskısına açık hâle geliyor. Durum böyle olunca iç barışı tesis edemiyor. İçeride güveni temin edemiyor ve çok ağır bedeller ödüyor. Onun içindir ki demokratik rejimlerin yerleşmiş olmaması, bireylerin irade, ifade ve vicdan özgürlüklerinin tam olarak teminat altına alınamamış olması, din özgürlüğünün ve din eğitiminin güncellenememiş olması İslam dünyası için çok ciddi bir açmazdır. Bu açıdan birtakım ideolojik yahut çıkarcı yaklaşımlar İslam dünyasını birbirine düşürüyor. Bugün bölgemizde cereyan eden hadiselere bakarak bütün bunların öncelikle kendi iç dinamiklerimizden kaynaklanan sorunlar olduğunu söyleyebiliriz. İslam dünyasındaki çatışmaların derûnunda yatan şey, bizim İslam toplumları olarak kendimizi güncelleyemeyişimizden kaynaklanan sorunlardır” dedi..

 

 Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar, konuşmasına şöyle devam etti;

 

Bunda diğer medeniyet ve coğrafyaların da çok rolü vardır, ancak kabul etmek gerekir ki, tarih boyunca toplumlar ve milletler daima rekabet halinde olmuştur. Gücü elinde bulunduranlar, bunu istismar cihetine gitmişlerdir. Ama bunu sadece ötekinin kültürünü kötüleyerek, kabahatli bularak, İslam dünyasının kendi kusurlarını görmezden gelmek doğru değildir. İslam dünyası öz eleştiri yapmak zorundadır. İslam dünyası, geleneksel müesseselerini yenilemek zorundadır. İslam dünyasında din eğitimi, modern şartlarda ve çağın gerektiği ölçüde yapılmak zorundadır. İslam dünyası, yönetim alanında çağın gerektirdiği gereksinimleri dikkate alarak sosyopolitik güncellemeleri geliştirmek zorundadır. Ayrıca fakirlik sorununu aşmak zorundadır. İslam dünyasının fakirlik gibi bir problemi var. Yokluk, yoksulluk bunların hepsini İslam dünyası aşmak durumunda. Hepsinden önemlisi İslam dünyası, hukuk düzenini kurmak zorundadır.

 

Geleneksel zamanlarda zamanımız belki çoktu, ama şimdi artık saniyeler dahi çok önemli. Anthony Giddens isminde bir sosyolog var. O şöyle diyor: “Tarihte değişim her zaman olmuştur. Ama modern zamanlarla geleneksel zamanları birbirinden ayıran şey, değişimin hızıdır.” Bugün artık değişim çok hızlı ve bizim kendimiz için yeni enstrümanlar ve yeni üsluplar geliştirmemiz gerekiyor.

 

İslam’ın güzelliklerini bu yeni enstrümanlar ve üsluplarla ifade edebilir hâle gelmemiz gerekiyor. Bunun için medya dilini, sanat dilini işe koşmamız gerekiyor. Diyanet’in, Diyanet çalışanlarının potansiyeli çok yüksektir. İnşallah ümidim o ki, kendilerine fırsatlar sunulduğunda, imkânlar verildiğinde, alanlar açıldığında içlerinden bu işlerin üstesinden gelecek kadrolar yetişecektir” dedi.

 

 

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu