MAZİ FİİLERDE TESNİYE
(MÜSENNÂ YA DA İKİL)
Bir işin iki kişi tarafından yapıldığını anlatmak için üçüncü şahıs tekil fiilin sonuna harekesiz bir elif ( ا ) ekleriz.
Tesniye Müzekker (erkek) Gâib Örnekleri: | ||||||||||||||||||||||||
ضَرَبَ | den → | ضَرَباَ | ikisi dövdü | فَتَحَ | dan → | فَتَحاَ | ikisi açtı | |||||||||||||||||
عَلِمَ | den → | عَلِماَ | ikisi bildi | وَجَدَ | den → | وَجَداَ | ikisi buldu | |||||||||||||||||
شَرِبَ | den → | شَرِباَ | ikisi içti | أَكَلَ | den → | أَكَلاَ | ikisi yedi | |||||||||||||||||
هَلْ أَحْمَدُ وَ عُمَرُ فَتَحاَ الْباَبَ ؟ | Ahmed ve Ömer kapıyı açtılar mı? | |||||||||||||||||||||||
هَلْ أَحْمَدُ وَ عُمَرُ سَمِعاَ الْخَبَرَ؟ | Ahmed ve Ömer haberi işittiler mi? | |||||||||||||||||||||||
Tesniye Müennes (kadın) Gâibe Örnekleri: | ||||||||||||||||||||||||
ضَرَبَتْ | den | ضَرَبَتاَ | ikisi dövdü | فَتَحَتْ | فَتَحَتاَ | ikisi açtı | ||||||||||||||||||
عَلِمَتْ | den | عَلِمَتاَ | ikisi bildi | وَجَدَتْ | وَجَدَتاَ | ikisi buldu | ||||||||||||||||||
شَرِبَتْ | den | شَرِبَتاَ | ikisi içti | أَكَلَتْ | أَكَلَتاَ | ikisi yedi | ||||||||||||||||||
هَلْ زَيْنَبُ وَ فاَطِمَةُ فَتَحَتاَ الْباَبَ ؟ | Zeynep ve Fâtıma kapıyı açtılar mı? | |||||||||||||||||||||||
هَلْ زَيْنَبُ وَ فاَطِمَةُ سَمِعَتاَ الْخَبَرَ ؟ | Zeynep ve Fâtıma haberi işittiler mi? | |||||||||||||||||||||||
Tesniye Muhâtab – Muhâtaba Örnekleri: | ||||||||||||||||||||||||
Fiilin sonuna müzekker için de müennes için de aynı olmak üzere تُماَ dediğimiz tesniye muhatap zamiri eklenir.
ضَرَبْتُماَ | ikiniz vurdunuz | فَتَحْتُماَ | ikiniz açtınız | |||
عَلِمْتُماَ | ikiniz bildiniz | وَجَدْتُماَ | ikiniz buldunuz | |||
شَرِبْتُماَ | ikiniz içtiniz | أَكَلْتُماَ | ikiniz yediniz | |||
هَلْ فَتَحْتُماَ الْباَبَ ؟ | İkiniz kapıyı açtınız mı? | |||||
هَلْ سَمِعْتُماَ الْخَبَرَ ؟ | İkiniz haberi işittiniz mi? | |||||
Tesniye Mütekellim Örnekleri: | ||||||
Mütekellimlerin yani birinci şahısların tesniyesi ile cemisi aynıdır. İki veya daha fazla kişi için hep çoğul olarak ناَ gelir:
فَتَحْناَ ikimiz açtık veya biz açtık وَجَدْناَ ikimiz bulduk veya biz bulduk gibi
فَتَحْناَ الْباَبَ. | İkimiz kapıyı açtık. |
سَمِعْناَ الْخَبَرَ. | Haberi işittik. |