Enbiyâ Suresi 2 Ayet Kelime Meali – Anlamı Tefsiri
Ayetin Arapçası:
مَا يَأْت۪يهِمْ مِنْ ذِكْرٍ مِنْ رَبِّهِمْ مُحْدَثٍ اِلَّا اسْتَمَعُوهُ وَهُمْ يَلْعَبُونَۙ
Ayetin Kelime Meali:
مَا يَأْتِيهِمْ kendilerine gelen مِنْ ذِكْرٍ her ikazı مِنْ رَبِّهِمْ Rablerinden مُحْدَثٍ yeni إِلَّا ancak اسْتَمَعُوهُ dinlerler وَهُمْ يَلْعَبُونَ eğlenerek
Ayetin Meali Diyanet:
(2-3) Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir. O zalimler şöyle fısıldaştılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?
Ayetin Haşiyesi:
1,“Cenâb-ı Hakk onu beşer (insan) sûretinde göndermiş, tâ insanın ahvâl-i ictimâiyelerinde (cem‘iyet hayâtındaki hâllerinde) dünyevî, uhrevî (dünya ve âhiret) saâdetlerini kazandıracak a‘mâl ve harekâtlarında (amel ve hareketlerinde) rehber olsun ve imam olsun ve herbiri birer mu‘cizât-ı kudret-i İlâhiye (Allah’ın kudret mu‘cizeleri) olan âdiyât (basit şeyler) içindeki hârikulâde olan san‘at-ı Rabbâniyeyi ve tasarruf-ı kudret-i İlâhiyeyi göstersin. Eğer ef‘âlinde (fiillerinde) beşeriyetten çıkıp hârikulâde olsa idi, bizzat imam olamazdı; ef‘âliyle, ahvâliyle (hâlleriyle), etvârıyla (tavırlarıyla) ders veremezdi. Fakat yalnız nübüvvetini (peygamberliğini) muannidlere (inadcılara) karşı isbât etmek için hârikulâde işlere mazhar olur ve indelhâce (ihtiyaç ânında) ara sıra mu‘cizâtı gösterirdi. Fakat sırr-ı teklîf olan imtihan ve tecrübe muktezâsıyla (gereğiyle), elbette bedâhet derecesinde (açıkça) ve ister istemez tasdîke mecbur kalacak derecede mu‘cize olmazdı. Çünki sırr-ı imtihan ve hikmet-i teklif iktizâ eder (gerektirir) ki, akla kapı açılsın ve aklın ihtiyârı (seçmesi) elinden alınmasın. Eğer gāyet bedîhî (apaçık) bir sûrette olsa, o vakit aklın ihtiyârı kalmaz. Ebû Cehil de, Ebû Bekir (ra) gibi tasdîk eder. İmtihan ve teklîfin fâidesi kalmaz. Kömür ile elmas bir seviyede kalırdı.”(Zülfikār, 19. Mektûb, 5-6)
Ayetin Tefsiri :
Ne zaman rablerinden kendilerine yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, akılları başka yerde, kendileri oyun ve eğlence içinde iken dinlemişlerdir. O zalimler, “Bu da sizin gibi sadece bir insan değil midir? Şimdi siz göz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?” diye gizlice fısıldaşmaktalar.
Enbiyâ 2 Enbiyâ Suresi 2 Ayet Kuran Mealleri Arapça Kelime Meali Latin Harfli Anlamı Tefsiri