Açıköğretim Arapça DersleriAöf İlahiyat

MEF‘ÛLÜ MUTLAK

el-Mef‘ûlü mutlak, çoğunlukla cümlede fiille aynı kökten olan mastardır.
Daima mansûbdur. Üç amaçla gelir:
1. Fiilin anlamını pekiştirir.
2. Fiilin çeşidini bildirir.
3. Fiilin sayısını belirtir.

MEFULU MUTLAK
1. Fiilin Anlamını Pekiştirmesi
Bu tür el-mef‘ûlü mutlak daima müfreddir ve fiilden sonra gelir. Türkçe’ye
şüphesiz, gerçekten, tam, tamamen, muhakkak, iyi, iyice, çok, öyle …
ki, vb. lafızlarla tercüme edilir.
نَامَ الطِّفْلُ نَوْمًا . Çocuk iyi uyudu.
أَكَلَ الرَّجُلُ الجَائِعُ أَكْلاً . Aç adam gerçekten iyi yedi.
فَرَّ اللِّصُّ مِنَ الشُّرْطِيِّ فِرَارًا . Hırsız, polisten öyle bir kaçtı ki!
يَنْصُرُ اللهُ المؤُْمِنِينَ نَصْرًا . Allah müminlere muhakkak yardım eder.
حَفِظْتُ القُرْآنَ حِفْظًا . Kur’ân’ı iyice ezberledim.
اِنْتَصَرَ الجَْيْشُ انْتِصَارًا . Ordu kesin bir zafer kazandı.
Yukarıdaki cümlelerde, fiille aynı kökten gelen mansûb mastarların hepsi
de fiilin mânâsını pekiştirmek amacıyla gelmiştir.

Yukarıda verilen örnekler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerde geçen fiillerin
mastarlarını tespit ederek, pekiştirme için gelen el-mef’ûlü mutlak ögesinin
doğru şekillerini yazınız.
حَطَّمَتِ الأَمْوَاجُ السَّفِينَةَ ……. Dalgalar gemiyi paramparça etti.
قَرَأَ اْلإِمَامُ الْقُرْآنَ ……. İmam öyle bir Kur’ân okudu ki!
حَفَرَ الْمُزَارِعُ اْلأَرْضَ ……. Çiftçi tarlayı iyice kazdı.
Fiilin anlamını pekiştirme amaçlı mastarlar ikil ya da çoğul olarak
kullanılmazlar. Meselâ fiilin mânâsını pekitirmek için وَعَدْتُكَ وُعُودًا şeklinde bir
cümle kullanılmaz. Böyle bir cümlede fiille aynı kökten olan çoğul mastar, elmef’ûlü
mutlak değil, mef’ûlün bih olur. Cümle de Sana vaadlerde bulundum
mânâsına gelir.
2. Fiilin Çeşidini Bildirmesi
Fiilin yapılış şeklini bildiren el-mef‘ûlü mutlak ya isim ya da sıfat tamlaması
olarak gelir. Türkçe’ye gibi, şeklinde, -ce, aynen, tıpkı, tam … vb. lafızlarla
tercüme edilir.
İsim tamlaması:
ضَرَبَهُ ضَرْبَ الظَّالِِم . Ona zalimce vurdu.
أَجَابَهُ إِجَابَةَ الْعَالِِم . Ona alim gibi cevap verdi.
اِنْطَلَقَتِ السَّيَّارَةُ اِنْطِلاَقَ الصَّارُوخِ . Araba füze gibi fırladı.
Yukarıdaki üç örnekte mastar isim tamlamasının muzâfı, peşinden gelen
kelime de muzâfun ileyh olarak gelmiştir. Burada el-mef ‘ûlü mutlak olan
öge mansûb mastardır.
Sıfat tamlaması:
سِرْتُ سَيْرًا حَسَنًا . Güzelce yürüdüm.
نَامَ الْمَرِيضُ نَوْمًا هَادِئًا . Hasta sakin bir uyku çekti.
اِعْتَرَضَ الْمُتَّهَمُ الْقَرَارَ اعْتِرَاضًا شَديدًا . Sanık karara şiddetle karşı çıktı.
Geçen üç örnekte de mastarlar, sıfat tamlamasının bir ögesi olarak
gelmiştir. Burada mansûb mastar, el-mef’ûlü mutlak olurken, peşinden gelen
lafız da onun sıfatı olarak yer almıştır.
Sıfat tamlaması şeklinde gelen el-mef‘ûlü mutlakta bazen isim zikredilmez,
sadece sıfatı kalır. Bu durumda sıfat, el-mef’ûlü mutlak olur.
جَرَى الْكَلْبُ سَرِيعًا . Köpek hızlı koştu.
Bu cümlenin aslı şöyledir:
جَرَى الْكَلْبُ جَرْيًا سَرِيعًا . Köpek hızlı koştu.

أَكَلَ الطِّفْلُ كَثِيرًا . Çocuk çok yedi.
Bu cümlenin aslı da şudur:
أَكَلَ الطِّفْلُ أَكْلاً كَثِيرًا . Çocuk çok yedi.
Yukarıda verilen örnekler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerde geçen fiillerin
mastarlarını tespit ederek, fiilin yapılış şeklini belirten el-mef’ûlü mutlak
ögesinin doğru şekillerini yazınız.
حَزِنَتِ اْلأُمُّ عَلَى فَقْدِ بِنْتِها …. شَدِيدًا . Anne kızını kaybettiğine çok üzüldü.
حَلَّ الْمُدِيرُ الْمَسْأَلَةَ…….تَامًّا . Müdür problemi tamamen halletti.
يَحْمَدُ الْمُؤْمِنُ رَبَّهُ ……كَثِيرًا . Mü’min, Rabbine çokça hamdeder.
3. Fiilin Sayısını Bildirmesi
Fiilin kaç defa yapıldığını bildiren el-mef‘ûlü mutlak, فَعْلَةٌ kalıbında gelen
masdar-ı merra’dan elde edilir. Türkçe’ye kere, defa, kez … vb. lafızlarla
tercüme edilir. Müfred (Tekil), müsennâ (ikil) veya cemi (çoğul) olarak
gelebilir. Eğer mastarın başında sayı varsa, o sayı muzâf olarak el-mef‘ûlü
mutlak olurken, mastar da onun muzafun ileyhi olur. Ayrıca مَرَّةً bir kere /
defa / kez lafzı da el-mef‘ûlü mutlak olur.
Müfred (Tekil):
سَجَدْتُ سَجْدَةً . Bir kere secde yaptım.
Müsennâ (İkil):
سَجَدْتُ سَجْدَتَيْنِ . İki kere secde yaptım.
Cemî (Çoğul):
سَجَدْتُ ثَلاَثَ سَجَدَاتٍ . Üç kere secde yaptım.
سَجَدْتُ سَجَدَاتٍ . Defalarca secde yaptım.
: مَرَّةً
قَرَأْتُ سُورَةَ البَقَرَةِ مَرَّةً . Bakara sûresini bir defa okudum.
قَرَأْتُ سُورَةَ البَقَرَةِ عِدَّةَ مَرَّاتٍ . Bakara sûresini birkaç defa okudum.
قَرَأْتُ سُورَةَ البَقَرَةِ مِرَارًا . Bakara sûresini defalarca okudum.
Yukarıda verilen örnekler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerde geçen elmef‘
ûlü mutlak ögelerinin ikil ve çoğul şekillerini yazınız.
أَكَلَ الطِّفْلُ مِنَ الطَّعَامِ أَكْلَةً . Çocuk yemekten bir kere yedi.
شَرِبَ الْقِطُّ مِنَ اللَّبَنِ شَرْبَةً . Kedi sütten bir kere içti.
طَبَعْتُ الكِتَابَ طَبْعَةً . Kitabı bir kere bastım.

el-mef‘ûlü mutlak, fiille eş anlamlı mastarla da gelebilir:
قَعَدْتُ جُلُوسًا . İyi oturdum. مَشَيْتُ سَيْرًا . İyi yürüdüm.
جَرَيْتُ رَكْضًا . İyi koştum.
Bu örneklerden birincisinde جُلُوس mastarı قَعَدَ ile eş anlamlı olan جَلَسَ fiilinden,
ikincisinde ise سَيْر mastarı مَشَى fiilinin eş anlamlısı سَارَ fiilinden, üçüncüsünde
ise رَكْض mastarı جَرَى ile eş anlamlı olan رَكَضَ fiilinden gelmiştir.
Yine el-mef’ûlü mutlak fiille aynı kökten olan değişik fiillerin mastarlarıyla da
gelebilir.
وَأَنْبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًا ﴾ ﴿ ”Onu pek güzel bir şekilde yetiştirdi.” (Âl-i İmrân: 37)
أَعْطَيْتُ الفَقِيرَ عَطَاءً جَزِيلاً . Fakire çok ikramda bulundum.
سَافَرْنَا سَفَرًا مُتْعَبًا . Yorucu bir yolculuk yaptık.
Bunun yanında كُلٌّ ve بَعْضٌ vb. lafızlar da mastarın başına gelerek el-mef’ûlü
mutlak olabilirler.
أَحْتَرِمُهُ كُلَّ اْلاِحْتِرَامِ . Ona tam saygı duyarım.
نَفَعَهُ النُّصْحُ بَعْضَ النَّفْعِ . Öğüt ona biraz fayda verdi.
Ayrıca yaygın bir şekilde fiilsiz kullanılıp, el-mef‘ûlü mutlak olarak kabul edilen
mansûb mastarlar da vardır. Bunların başlıcaları şunlardır:
شُكْرًا . Teşekkür ederim. عَفْوًا . Bir şey değil, afedersiniz.
مَرْحَبًا . Merhaba. أَيْضًا . Yine, … de.
حَقًّا . Hakikaten, gerçekten.
سَرَّتْنِي رُؤْيَتُكَ حَقًّا . Seni görmek beni gerçekten sevindirdi.
Bu cümlede حَقًّا lafzı el-mef’ûlü mutlaktır.
el-mef‘ûlü mutlakla ilgili ayrıntılı bilgi için M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi
Nahiv isimli kitabına bakınız.

İlgili Makaleler