Hadis Arapça TürkçeSüneni Ebu Davud Hadisleri

Muhtelif Nev’de Hadisler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud

Başlık: İLAVELER BÖLÜMÜ

Konu: Muhtelif Nev’de Hadisler
Ravi: Abdullah İbnu Amr el-Huzai
Hadisin Arapçası:

وعن عبداللّهِ بن عمرو الخزاعي عن أبيه رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: ]دَعَانِي رَسُولُ اللّهِ # وَأرَادَ أنْ يَبْعَثَنِي بِمَالٍ إلى أبِي سُفْيَانَ إلى مَكَّةَ لِيُقَسِّمَهُ في قُرَيْشٍ بَعْدَ الْفَتْحِ. فقَالَ: الْتَمِسْ صَاحِباً، فَجَاءَنِي عَمْرُو بنُ أُميَّةَ الضَّمْرِيُّ، فقَالَ: بَلَغَنِي أنَّكَ تُرِيدُ الْخُرُوجَ إلى مَكَّةَ وَتَلْتَمِسُ صَاحِباً، قُلْتُ: أجَلْ، قَالَ: فَأنَا لَكَ صَاحِبٌ، فَجِئْتُ رَسُولَ اللّهِ #، فَقُلْتُ: قَدْ وَجَدْتُ صَاحِباً، قَالَ: مَنْ؟ قُلْتُ: عَمْرُو ابْنُ أُمَّيَّةَ، فَقَالَ: إذَا هَبَطْتَ بَِدَ قَوْمِهِ فَاحْذَرْهُ، فإنَّهُ قَدْ قَالَ الْقَائِلُ: أَخُوكَ الْبَكْرىُّ َ تَأمَنْهُ، فَخَرَجْنَا حَتّى إذَا كُنَّا بِا‘بْوَاءِ، فَقَالَ: إنِّي أُرِيدُ حَاجَةً إلى قَوْمِي، وَوَدِدْتُ أنْ تَلْبَثَ لِي قَلِيً، قُلْتُ: انْصَرِفْ رَاشِداً، فَلَمَّا وَلى ذَكَرْتُ قَوْلَ رَسُولِ اللّهِ #، فَشَدَدّتُ عَلى بَعِيرِى فَخَرَجْتُ أوْضِعَهُ، حَتّى إذَا كُنْتُ بِا‘ظَافِرِ إذَا هُوَ يُعَارِضُنِي في رَهْطٍ فَأوْضَعْتُ، فَسَبِقْتُهُ فَلَمَّا رَآنِى قَدْ فُتُّهُ جَاءَنِي، فَقَالَ: قَدْ كَانَتْ لِي إلِي قَوْمِي حَاجَةٌ، قُلْتُ: أجَلْ. وَمَضَيْنَا حَتّى قَدِمْنَا مَكَةَ. فَدَفَعْتُ الْمَالَ إلَى أبِي سُفْيَانَ رَضِيَ اللّهُ عَنه[. أخرجه أبو داود.»أوْضَعَ نَاقَتَهُ« إذَا حَثها على السير، وا“يضاع ضرب من السير سريع .

Hadisin Anlamı:

Abdullah İbnu Amr el-Huzai, babası Radıyallahu Anh’ndan naklediyor: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Fetih’ten sonra beni çağırdı ve benimle, Mekke’ye Ebu Süfyan’a, Kureyşliler arasında dağıtması için, biraz mal göndermek istedi. Bana: “Kendine bir arkadaş ara!” buyurdu. Derken bana Amr İbnu Umeyye ed-Damri geldi ve: “Duydum ki, sen Mekke’ye gidecekmişsin ve yanına bir arkadaş arıyormuşsun!” dedi. “Evet!” dedim. “Ben sana arkadaşım!” dedi. Ben hemen Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gelip: “Kendime bir arkadaş buldum!” dedim. “Kim?” buyurdular. “Amr ibnu Ümeyye’dir!” dedim. “O, kaVminin yöresine gelince ona karşı müteyakkız ol! Çünkü evvel adam şöyle demiş: “Bekri arkadaşına güvenme!” buyurdular! Derken yola çıktık. Ebva’ya kadar geldik. Amr: “Benim, kavmimle bir işim var. Beni burada biraz beklemeNİ arzu ediyorum!” dedi. Ben de: “işin rastgelsin!” dedim. Ayrılınca, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın sözünü hatırlayıp devemi hızlandırdım. (Ebva’dan) çıkıp deveyi hızlı yürümeye zorladım. Ezafir’e gelince, Amr’ın bir grup adamla karşımdan geldiğini gördüm. Devemi daha da hızlandırdım ve onu geçtim. Kendine hedef olmaktan kurtulduğumu anlamıştı, yanındakiler geri döndü. Amr (tek başına) bana yetişti ve: “Kavmimle bir işim vardı! (İşimi görüp bitirdim)” dedi. Ben de: “Pekala!” dedim. Yolumuza devam edip Mekke’ye geldik. Ben emanet malı Ebu Süfyan Radıyallahu Anh’a teslim ettim.” [Hadisin senedi zayıftır]

Kaynak: Ebu Davud, Edeb 34, (4861)

İlgili Makaleler