1. Tecvidin tarifi:
Tecvid ( التجويد ) lugatta: “Bir şeyi güzel yapmak, süslemek, iyi ve
hoşça yapmak” manalarına gelmektedir. Istılah manası olarak tecvid:
“Harflerin mahreç ve sıfatlarına uymak suretiyle, Kur’an-ı Kerim’i âdab
ve erkânına uygun bir şekilde hatasız okumak” demektir. Bununla ilgili
kaideleri öğreten ilme de: “Tecvid ilmi” denir.
2. Tecvid ilminin mevzuu:
Kur’an-ı Kerim’in kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’in aslını ve esasını
teşkil eden hece harfleridir.
3. Tecvid ilminin gayesi:
Rasulullah (S.A.V.)in ağzından duyulduğu üzere, Kur’an-ı
Kerim’i fesahat ve belağatına uygun bir şekilde okuyabilmeyi sağlamak,
bu hususta olanca gücü sarf etmektir. Şöyle de denebilir: Kur’an-ı
Kerim’in okunması esnasında dili hatadan, noksanlıktan ve ziyadeden
korumak, “Kur’an-ı Kerim’i tertil ile (açık-açık, tane-tane) oku” ayet-i
kerimesindeki emre sımsıkı sarılmaktır.
Bu şerefli ilmi öğrenmenin faydası da: İki cihan saadetine nail
olmak ve Cenab-ı Hakk’ın cemaliyle cennetiyle müşerref olmaktır.
4. Tecvid ilmini öğrenmenin zaruriyyeti:
Kur’an-ı Kerim tecvid üzere nazil olmuş ilahi bir kitaptır. Cebrail
(A.S.) Peygamberimiz (S.A.V.)e Kur’an-ı Kerim’i tecvid ile okumuş,
Peygamberimiz (S.A.V.) de ümmetine aynı şekilde bildirmiştir.
Binaenaleyh namaz sahih olabilecek kadar Tecvid ilmini öğrenmek farz-ı
ayındır. Çünkü Cenab-ı Hak, şöyle buyurmaktadır.
“وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلاً”
“Kur’an-ı Kerim’i tertil ile (açık-açık, tane-tane) oku”
Bu ayet-i kerimede ALLAH (C.C.) Kur’an-ı Kerim’i tecvid ile
okumayı emretmiştir. Mezkûr ayetle ilgili olarak Hz. Ali (R.A.)’a
sorulduğunda şöyle cevap vermiştir:
“Tertil, harflerin tecvidini ve vakıfları bilmektir.” Kur’an-ı
Kerim’i tertil ile okumak farzdır. Tertil de tecviddir.
İzahlı TECVİD İLMİ
Diğer bir ayeti kerimede Cenab-ı Hak: “ALLAH’ü Teâlâ,
Kur’an (ın lafzında ve manasın) da hiçbir (tezat ve) eğrilik kılmadı.”
buyurmuştur.
Hz. Peygamber (S.A.V.) Kur’an-ı Kerim’i tecvidli olarak okur ve
bu konuya itina gösterenleri de takdir ederdi. Enes b. Malik (R.A.)’a:
-Hz. Peygamberin okuyuşu nasıl idi? diye soruldu. O da:
-Hz. Peygamberin okuyuşu, uzatılacak harfleri uzun okur idi, dedi
sonra (misal olarak) Bismillahirrahmânirrahim’i okudu da:
– Hz. Peygamber (S.A.V.) Bismillâhi uzatır, er-Rahmân’ı uzatır
ve er-Rahîm’i uzatır idi, dedi.
Aynı şekilde Ümmü Seleme (R.Anha) validemiz, Rasülullah
Efendimiz (S.A.V.)’in okuyuşunu tarif etti: Öyleki, O’nun okuyuşunu
harf harf tarif ediyordu.
Ayrıca Peygamberimiz (S.A.V.) tecvide riayet etmeden Kur’an-ı
Kerim-i okumayı yasaklamıştır. Nitekim Enes b. Malik (R.A.) şöyle
demiştir:
“Nice Kur’an okuyanlar vardır ki, Kur’an onlara lanet eder.”
Bu lanet, Kur’an-ı Kerim’i tecvidsiz olarak okuyan; harflerin
mahreçlerine ve sıfatlarına riayet etmeyen kimseyedir.
Tecvid konusunda sahabe-i kiramdan Abdullah İbn-i Mesud
(R.A):
-Kur’an-ı Kerim’i, tecvidle okuyunuz. Abdullah İbn-i Abbas
(R.A.) de:
-Kur’an-ı Kerim’in harflerini açık bir şekilde okuyunuz, demiştir.
Bu hususta Şeyh İbnu’l-Cezeri de Mukaddimesinde şöyle der:
“Tecvidi öğrenmek, ona riayet etmek kat’i bir farzdır. Kim Kur’an-ı
Kerim’i tecvidsiz okursa günahkâr olur. Çünkü O’nu ALLAH (C.C.)
tecvidle indirdi ve bize kadar da böylece (tecvidle) geldi. Tecvid;
tilavetin süsü, eda ve kıraatın da ziynetidîr.”
Netice olarak diyoruz ki bütün bu ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler
ve diğer nakiller açıkça ifade ediyor ki: Kur’an-ı Kerim’i, Lahn (hata) ile
okumak, tecvidsiz okumak caiz değildir, haramdır. Harflerin mahreç ve
sıfatlarına uymak suretiyle, namaz sahih olabilecek kadar Kur’an-ı
Kerim’i tecvid üzere okumak: Erkek-kadın her Müslümana kat’i
farzdır. Bunu inkâr eden kâfir olur. Binaenaleyh, Kur’an Kerim’i
tecvid kaidelerine uygun olarak öğrenip okuyabilme imkân ve
kabiliyetine sahip oldukları halde, çeşitli sebeplerle bunu ihmal edip,
Kur’an-ı Kerim’i hatalı olarak okumaya devam edenlerin günahkâr
olacakları aşikardır. Gayret ettiği halde, öğrenme imkânından mahrum
olanların mazur sayılabileceklerini ümit etmekteyiz. ALLAH’ü a’lemü.
Tecvid ilmini bilmek, dört temel esasa bağlıdır:
Türkçe – Osmanlıca – Arapça TECVİD İLMİ
9
a) Meharic-i hurûfu (harflerin mahreçlerini) bilmek,
b) Harflerin sıfatlarını bilmek,
c) Harflerin terkibi anında, yenilenen-değişen hükümleri bilmek,
d) Bol bol tekrar ve dil alışkanlığı kazanmak ki en mühimi de
budur.
Tecvid ilmi, hem nazari hem de tatbiki bir ilimdir. Tecvid ilminde
üstada büyük bir ihtiyaç vardır. Çünkü insan, kendi başına tecvid ilminin
nazari kısmını teşkil eden kaide ve kurallarını belleyebilirse de, bu
kaidelerin tatbikatını, harflerin mahreç ve sıfatını kendi kendine
öğrenemez. Bunu “Fem-i mühsin” (güzel ağız) diye tabir ettiğimiz
kâmil bir üstadın huzurunda diz çökerek onun ağzından almak
mecburiyetindedir.
Tecvid programı
tecvid dersleri
tecvid nedir
tecvid kuralları
tecvid öğreniyorum
tecvid kurallari
tecvid kaideleri
tecvid kuralları yazılı