Mufâale babı, fiilin birinci harfinden sonra bir elif ilave etmek suretiyle olur. Fiil böylece dört harfli olur. Şimdi örnek kelimelerde bu babı inceleyelim:
Mastar | Muzari | Mazi | Manası | Sülâsi bab | |
VEZİN | مُفاعَلَةٌ | يُفَاعِلُ | فَاعَلَ | ||
Vuruştu | مُضَارَبَةٌ | يُضَارِبُ | ضَارَبَ | Vurdu | ضَرَبَ |
Birlikte içti | مُشَارَبَةٌ | يُشَارِبَ | شَارَبَ | İçti | شَرِبَ |
Yazıştı | مُكَاتَبَةٌ | يُكَاتِبُ | كَاتَبَ | Yazdı | كَتَبَ |
Karşılıklı yarıştı | مُسَابَقَةٌ | يُسَابِقُ | سَابَقَ | Yarıştı | سَبَقَ |
Birbirine yaklaştı | مُقَارَبَةٌ | يُقَارِبُ | قَارَبَ | Yaklaştı | قَرُبَ |
Mufâale babının özelliği:
Mufâale babının en önemli özelliği, bir işin karşılıklı yapıldığını göstermesidir. Mufâale babında işdeşlik ve müşareket vardır
Mesela: كَتَبَ “yazdı” manasındadır. Bu fiili mufâale babına sokarak كَاتَبَ dediğimizde mana “yazıştı” olur. Gördüğünüz gibi, mufâale babı bir işin karşılıklı yapıldığını göstermiştir…
Başka bir örnek: ضَرَبَ “vurdu” manasındadır. Bu fiili mufâale babına sokarak ضَارَبَ dediğimizde mana “vuruştu” olur.
Şu noktaya da dikkat etmeliyiz: Bazen sülâsi fiil mufâale babına girer ama müşareket bildirmez.
Mesela: هَجَرَ “hicret etti” manasındadır. Bu fiili mufâale babına sokarak هَاجَرَ desek mana yine “hicret etti” şeklinde olur ve müşareket bildirmez. Demek, bazen sülâsi bir fiil mufâale babına girer ama müşareket bildirmez. Bu noktaya dikkat etmelisiniz.